Video Haber İzle...
Hitit Üniversitesi'nin akademik yıl açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Reha Metin Alkan Hitit Üniversitesi Çorum’un ve Bölgenin Parlayan Yıldızı…
2015-2016 AKADEMİK YIL AÇILIŞ TÖRENİNDE KONUŞAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ
Prof. Dr. Reha Metin ALKAN
Üniversitemizin 2015-2016 Akademik Yılı açılış törenine hoş geldiniz diyor, hepinizi en içten duygularımla, saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce,
10 Ekim Cumartesi günü Ankara’da meydana gelen hain saldırı başta olmak üzere son zamanlarda amacı, adı, gerekçesi ne olursa olsun, hedefi her geçen gün büyük atılımlar yapan ülkemiz olan tüm benzer saldırıları, olayları kısaca terörün her türlüsünü lanetliyoruz. Bu tür alçakça saldırılarla korku iklimi oluşturmaya çalışanlar bilsinler ki, her geçen gün birlik ve beraberliğimiz daha da perçinleniyor. Bu ülke her şeyi atlattı, bu zor günleri de inşallah atlatacak. Bu vesile ile bir kez daha kaybettiğimiz kardeşlerimize Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifa, ailelerine ve milletimize başsağlığı ve sabır diliyoruz.
Değerli Konuklar,
Eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve topluma hizmet gibi misyonları olan üniversitelerin ortaya çıkış tarihleri üzerinde net bilgiler olmamakla birlikte, batı literatüründeki yaygın görüş, 12. yüzyılda kurulan Bologna Üniversitesi’nin dünyanın ilk üniversitesi olduğudur. Ancak tarihi belgelerden anlaşıldığı üzere binlerce yıllık kültür ve bilim zenginliklerini bünyesinde toplayan ve topluma kazandıran, birçok bilim ve düşünce adamı yetiştiren Harran, bizlere göre dünyanın ilk bilim merkezi olup, en eski üniversite burada bulunmaktadır. Köklü bir geçmişi olan ve ilk çağlardan beri var olagelmiş bir yükseköğretim kurumu olan üniversiteler, her çağda toplumların can damarı olmuştur. Özellikle her alanda hızlı değişimlerin yaşandığı günümüz dünyasında, küreselleşen ve post-modern hale bürünen bir çevrede temel eksendeki kurumlar olmuşlardır. Çünkü sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş ve küreselleşme süreci ile birlikte yükseköğretimin önemi ve üniversitelerden beklentiler daha da artmıştır. Artık önemli misyonlar yüklenen yükseköğretimden ve dolayısıyla üniversitelerden, bilgi toplumunun gerektirdiği nitelik ve çeşitlilikte insan gücünü yetiştirmesi, bilgi yoğun faaliyetler gerçekleştirmesi, teknoloji üretmesi ve bilgiye dayalı hale gelen ekonomilerin itici güçlerinden biri olması beklenmektedir.
Hitit Üniversitesi Çorum’un ve Bölgenin Parlayan Yıldızı…
1976 yılından bu yana yükseköğretimin içerisinde bulunan ve 2006 yılında da Hitit Üniversitesi adını alarak kurulan Üniversitemiz, önümüzdeki yıl üniversite oluşunun 10. ancak yükseköğretim kurumu olarak ise 40. yılını kutlayacaktır. Eski olmanın verdiği tecrübe ve genç olmanın sağladığı büyük enerji ve heyecan ile hareket eden Hitit Üniversitesi; eğitimde, bilimde, kültürde, sanatta ve sosyal hayatta, kısacası yaşamın her alanında marka ve bir dünya üniversitesi olma hedefiyle kısa süre içerisinde nitelik ve nicelik olarak gelişerek, büyük mesafeler kat etmiştir. Üniversitemizin temel misyonu başta bulunduğu il, sonra bölge, sonrasında ülkemiz ve nihayetinde tüm insanlığa katkı sağlayacak bir yükseköğretim kurumu olmaktır. Koyduğumuz büyük hedefler doğrultusunda, gösterdiğimiz çaba ve gayretler sonuçlarını hızlı bir şekilde vermiş olup, bugün gelinen noktada; 8 Fakültemiz, 3 Enstitümüz, 2 Yüksekokulumuz ve 7 Meslek Yüksekokulumuzda, 1,356’sı lisansüstü öğrencisi olmak üzere 16,000’e yakın öğrencimiz eğitim-öğretim faaliyetlerini başarılı bir şekilde sürdürmektedir. Bugün sayıları 11’e ulaşan Araştırma ve Uygulama Merkezlerimiz ile konusunda uzman öğretim elemanlarımızca pek çok konuda daha detaylı araştırmalar da yapılmaktadır. Tüm bu eğitim faaliyetleri Üniversitemiz bünyesinde tam zamanlı çalışan 600 öğretim elemanı tarafından yürütülmektedir. 400’e yakın idari personelimiz ile Hitit Üniversitesi 17,000 nüfuslu büyük bir güç olmuştur. Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında gerçekleştirilen etkin tanıtım faaliyetleri ve oluşturulan farkındalık sonucu Üniversitemizin doluluk oranları her geçen yıl daha da artmaktadır. Girişimci, yenilikçi ve teknolojik gelişmeleri yakından takip eden bir üniversite olarak temel gayemiz, geleceğimizi inşa edecek olan gençlerimizi en güncel bilgi ve becerilerle donatılmış, mesleki açıdan yetkin, vizyonel bakış açısına sahip ve inovatif düşünebilen bireyler olarak mezun edebilmektir. Bu amaçla istihdam odaklı ve dünyada da rağbet gören pek çok yeni bölüm/program açılmış olup, bugün sayıları 177’ye ulaşmıştır.
Sadece Nicelik Olarak Değil Nitelik Olarak Da Büyümeye Devam Ediyoruz…
2011 yılında öğretim elemanlarının büyük bir kısmı herhangi bir yükseköğretim kurumu kadrosunda olmayıp, akademik unvana sahip olmayan eğitimci hocalarımızdan oluşmakta iken, bugün 1 öğretim elemanımıza yaklaşık 25 öğrencinin düştüğü bir üniversiteye dönüştük. Hedefimiz, öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısı bakımından OECD ortalaması olan 16’ya ulaşmak ve daha nitelikli bir yükseköğretime kavuşmaktır.
Kampüs Konusunda Önemli Mesafeler Kat Ettik...
Diğer taraftan yaklaşık 40 yıllık köklü bir geçmişi olan eğitim kurumu olmamıza rağmen Üniversitemizin en önemli fiziki eksikliği olarak bilinen kampüs sorunu, 2011 yılında başlayan yoğun çalışmalarımızın sonucunda çözüme kavuşturulmuştur. Geçtiğimiz hafta imzalanan arazi protokolümüz ile 2,600,000 m2 büyüklüğe ulaşan kampüs arazileri edinilmiştir. Ayrıca çağın gerektirdiği eğitim-öğretim yaklaşımları göz önünde tutularak, daha kaliteli ve konforlu koşullarda eğitim faaliyetlerimize devam edebilmek adına merkez ve ilçelerimizde başlattığımız inşaat çalışmalarımız da bir yandan hızla devam etmekte olup, tamamlanacak olan akademik ve idari hizmet binalarımız ile Üniversitemiz, yepyeni bir görünüme ve modern/teknolojik bir yerleşkeye kavuşacaktır. Kampüslerimiz uluslararası standartlarda, çevre dostu, enerji tasarrufu odaklı ve deprem güvenliği açısından ülkemizdeki en sağlam yapılara örnek gösterilebilecek bir yapılaşmaya sahip olacaktır.
Tıp Fakültemiz Hız Kesmeden Büyüyor, Her Geçen Gün Daha Da Güçleniyor…
2011 yılında göreve başladığımızda kampüs dışında eksikliği duyulan ve özlemi çekilen diğer bir konu da Tıp Fakültesi idi. Tıp Fakültesi’nin ilimiz ve Üniversitemiz için gerekliliğine ve önemine istinaden yürütülen yoğun çalışmalar sonucu, Sağlık Bakanlığı ve Üniversitemiz arasında imzalanan protokol yürürlüğe girmiş ve ilimizdeki Devlet Hastanesi ile afiliasyon (ortak kullanım/iş birliği) yapılarak T.C. Sağlık Bakanlığı Hitit Üniversitesi Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesi ismini alarak, Tıp Fakültesi ve sağlık alanında büyük ve hızlı ilerlemeler kaydedilmiştir. Artık ilimizde, hemen her türlü branşta pek çoğu ilk olan çok sayıda operasyon ve tedavi konusunda uzman Tıp Fakültesi öğretim üyelerimizle birlikte hastanemizdeki hekimlerimiz tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu hızlı gelişmeler sonucunda da, şu anda Gazi üniversitesinde yapılan Tıp Fakültesi eğitimimiz, en geç 2017 yılında, Çorum’da, Üniversitemizde verilecektir.
Hitit Üniversitesi Tüm Paydaşları İle Birlikte Hareket Ediyor…
Bugün, üniversitelerin içinde yer aldığı toplumlarla yakın ilişkiler kurarak, sinerji oluşturmaları ve böylece her anlamda değişim ve dönüşümün öncüsü kurumlar olmaları anlayışının hakim olduğu bir dünyaya doğru hızla yol alıyoruz. Artık üniversitelerden beklenen sadece en temel işlevlerini yerine getirmek değil, topluma her anlamda yol göstermek de olmuştur. Hitit Üniversitesi olarak bilgiyi uygulamaya dönüştürmek, ülkemizin 2023 ve 2071 hedeflerinde belirtilen çerçevede dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alabilmek adına üzerimize düşeni yapmak için yoğun gayretlerle çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Hitit Üniversitesi olarak katılımcılık ve girişimcilik esaslı bir yönetim anlayışı ile üniversitelerden beklenen en temel işlevleri yapmanın yanı sıra, topluma her anlamda katkı sağlayan, üniversite-sanayi, üniversite-STK, üniversite-şehir işbirliğini geliştirmiş bir üniversite olarak inanıyoruz ki; Üniversitemizin ürettiği bilim, teknoloji ve tecrübenin reel sektörle buluşması Çorum’un ekonomik ve sosyal gelişiminin temel dinamiği olacaktır. Çünkü AR-GE, inovasyon ve girişimcilik sonucu üretilen bilgi ekonomik büyümenin itici gücünü oluşturmaktadır. Bu nedenle üniversitelerin sanayi ile işbirliği yapmaları da artık zorunluluk haline gelmiştir. Üniversiteler ve araştırma merkezlerinin tüm paydaşları ile ilişkilerini geliştirmeleri, daha çok patente konu olabilecek çalışmalarla, projelerle ve AR-GE ile bilgiyi ticarileştirmeleri gerekmektedir.
2009’da kurulan WhatsApp Inc.’ın sadece 55 çalışanı var. Piyasa değeri 19 milyar USD. Dünyanın en değerli markaları arasında ilk üç şöyle:
1- Apple (1976) – 145,3 milyar USD,
2- Microsoft (1975) – 69,3 milyar USD,
3- Google (1998) – 65,6 milyar USD.
Bu tablo bize, dünyada artık farklı ekonomik kurguların yapılması gerektiğini gösteriyor. Bu çerçevede akademisyenlerimiz ile iş dünyasını bir araya getirerek, güçlü bir üniversite-sektör işbirliğinin oluşturulmasının hedeflendiği Teknokentimiz, kısa bir süre önce faaliyete geçmiştir. AR-GE yapmanın artık bir seçenek değil, kültürel bir zorunluluk haline geldiği günümüzde, AR-GE odaklı projeler yapmak isteyenlere önemli fırsatlar sunan Teknokentimiz, başta ilimiz olmak üzere, ülkemizdeki firmaların yüksek katma değerli ve yenilikçi ürünler üreterek, uluslararası ölçekte rekabet edebilir hale gelmeleri konusunda çalışmaların yürütüleceği bir merkez olacaktır. Ayrıca yine kısa bir süre önce Üniversitemiz bünyesinde açılmış olan Merkez Laboratuvarımız da, sadece bölgemizin değil, ülkemizin sayılı bilimsel üretkenliğe sahip, gerçek anlamda araştırmaların yapıldığı bir merkez olarak konuşlandırılmıştır. Gerçekleştirilen bu çalışmalar Hitit Üniversitesi’nin ilimizle çok yakından kurduğu diyalog ve işbirliği ile ve oluşturulan sinerji sonucu ortaya çıkmıştır.
Üniversitemizde Gerek Eğitimin Niteliğinin Arttırılması Gerekse Kültürel Etkileşim Gibi Kazanımların En Üst Seviyeye Çıkarılması Amacıyla Uluslararası Hareketliliğe Büyük Önem Verilmektedir…
Dünyadaki hemen herkesi, her kurumu ve kuruluşu, hatta ülkeleri köklü değişiklikler yapmaya zorlayan küreselleşme, yükseköğretim kurumlarını da yakından etkilemiştir. Bunun sonucunda eğitim-öğretim faaliyetlerinin sadece yerel düzeyde değil, uluslararası arenada ele alınması durumu ortaya çıkmıştır. 2010 yılında yaklaşık 4,1 milyon yükseköğretim öğrencisi kendi ülkesi dışındaki bir başka ülkede eğitim görmüştür. Bu sayının hızla artacağı ve 2025 yılında 8 milyona ulaşacağı öngörülmektedir. Dünyanın en çok yabancı öğrenci çeken ülkesi ABD’de 2013 yılında 886 bin uluslararası öğrenci, ülke ekonomisine 27 milyar dolar katkı sağlayarak, hizmet sektöründeki en önemli ihraç alanlarından biri konumuna gelmiştir. Ülkemizin de bu konuma gelebilmesi için uluslararasılaşma büyük önem arz etmektedir.
Uluslararası öğrencilerin tercihinde eğitim görecekleri dilin önemli bir faktör olduğu görülmektedir. Bu kapsamda ülkemizde Türkçe eğitime ek olarak, isteyen Türk öğrencilere ve özellikle uluslararası öğrencilere dönük İngilizce dersler de müfredatta yer almalıdır. Türkçenin dünyada yaygın olarak kullanılan bir dil olduğu düşünüldüğünde, bu dilin konuşulduğu ülkelerle daha yakın irtibata geçilerek, o coğrafyalardan uluslararası öğrencilerin ülkemize gelmeleri sağlanmalıdır. Diğer yandan kültürel ve tarihi bağlarımızın güçlü olduğu Orta Asya’da yer alan Türk Cumhuriyetleri, Balkanlar, bazı Afrika ülkeleri ile Arap ülkelerinde yer alan üniversiteler ile daha yakın ilişkiler kurulmalıdır. Elbette tek potansiyel bu ülkeler ve bölgeler olmayıp, neredeyse tüm dünya ülkelerinde yer alan üniversitelerle ikili işbirlikleri yapmaya imkân sağlayan Mevlana Değişim Programı aracılığıyla kurumsal, sistematik ve sürdürülebilir işbirlikleri ile uluslararasılaşma yolunda çalışmalar yapılmalıdır.
Küreselleşme ve beraberindeki değişim, etkileşim ve rekabet sonucunda, üniversitelerde klasik bakış açıları, yerini daha farklı yönelimlere bırakmış, yeni modeller tartışılmaya başlanmış ve global yükseköğretim politikaları geliştirilmesine yönelik süreçleri gündeme getirmiştir. Bu kapsamda son 4 yıl içerisinde Üniversitemizde sadece fiziksel altyapı sorunları başta olmak üzere çok temel sorunlar çözülmekle kalmayıp, uluslararası bilim arenasında da yer alan bir eğitim kurumu olma yolunda da büyük adımlar atılmıştır. Küreselleşen bilim toplumunda saygın bir yer edinmek ve yükseköğretime uluslararası ölçekte katkı sağlamak amacıyla, Üniversitemizin yurtdışı eğitim ve araştırma alanlarına entegrasyonunun sağlanması konusuna ve ortak projelerin gerçekleştirilmesine büyük önem verilmiştir. Uluslararası ilişkilerin geniş bir alanda sürdürülmesinin ve bu ilişkilerin eğitimsel, kültürel, sosyal ve sanatsal boyutlarının ikili ve çok taraflı anlaşma ve sözleşmelerle geliştirilmesinin bilincinde olan Üniversitemiz, her türlü bilimsel ve kültürel işbirliğine önderlik etmiştir. Bu çerçevede, uluslararası platformda eğitim ve araştırma alanlarında karşılıklı iş birliğini arttırmak için dünyanın dört bir yanındaki üniversitelerle imzaladığımız protokoller, çok kültürlü bir kampüs hayatı oluşturmak için her geçen yıl sayıları artan uluslararası öğrencilerimiz, Üniversitemizde görev yapan çok sayıda yabancı uyruklu öğretim elemanımız, Erasmus+ ve Mevlana Programları ile öğretim elemanı ve öğrenci değişimine verilen destekler ve düzenlediğimiz uluslararası etkinlikler, “uluslararasılaşma” stratejimizi gerçekleştirebilmek için atılan en önemli adımlar olmuştur.
Niceliksel Büyümeyi Niteliksel Hale Getiren Unsur “Kalite Güvencesi ve Akreditasyon”dur…
Uluslararasılaşma, dünya ölçeğinde rekabet gücüne sahip, evrensel bir eğitim kurumu olabilmek için artık olmazsa olmaz bir süreçtir ve yükseköğretimin temel unsurlarından biri haline gelmiştir. Yine OECD’nin 2030 yılında dünyada yükseköğretimin geleceğine ilişkin yaptığı kapsamlı projeksiyon çalışmasına göre, sınır ötesi yükseköğretimin önemi ve yaygınlığı arttıkça, kalite güvencesinin de öneminin artacağını işaret etmektedir. Çünkü kalite güvencesi, alınan diploma ve derecelerin geçerliliğini/tanınmasını sağlama açısından oldukça önemli bir işlev görmektedir. Bu kapsamda öğrenci odaklı yönetim anlayışının benimsendiği Üniversitemizde, öğrencilerimizin en iyi eğitimi alabilmeleri amacıyla ve hem ulusal hem de uluslararası arenada yetkinliğini kanıtlamış, aranılan meslek elemanları olarak yetişebilmeleri için tüm gerekli altyapı oluşturulmaya çalışılmakta olup, bazı eğitim programlarımızda kalite güvence sistemi hayata geçirilmiştir. İlk defa Makine Mühendisliği ve Kimya Mühendisliği bölümlerimiz Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (MÜDEK) tarafından akredite edilmiştir. Diğer bölümlerimizde de benzer çalışmalar devam etmektedir.
Üniversitemizde Düzenlenen Bilimsel ve Kültürel Tüm Etkinlikler, İlimizin Gelişimine ve Halkın Sosyal Yaşamına da Katkıda Bulunmaktadır…
Üniversitelerin sadece eğitim veren kurumlar olmadığına aynı zamanda bulunduğu şehrin hatta bölgenin sosyo-kültürel kalkınmasına da katkı sağlaması gerektiğine yürekten inanıyoruz. Gerçekleştirdiği bilimsel faaliyetlerle adından sıkça söz ettiren Üniversitemiz, farklı alanlarda düzenlediği sosyal, kültürel ve sanatsal etkinliklerle de ön plana çıkmaktadır. Kurumsal kimliğin ortaya konulduğu bu etkinliklerle toplumun her kesimine hitap edilebilmektedir. Hemen her konuda düzenlenen ve tüm renkleri içerisinde barındırarak, oldukça zengin bir perspektife sahip olan bu etkinliklerin sayısı her geçen gün artmakta olup, sosyal gelişime büyük katkılar sağlanmaktadır. Yıllık 1 trilyon dolar cirosu olan Helal Gıda konulu Sempozyum, 2020 yılında 6,5 trilyon dolar civarında bir hacme ulaşması beklenen Katılım Bankacılığı konulu Panel, 19. Finans Sempozyumu, IV. Uluslararası Türk Dünyası Ekonomi Forumu, Uluslararası Hititoloji Kongresi, Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu, 2016 Üniversitelerarası Dünya Güreş Şampiyonası, 2017 Avrupa Üniversiteler Salon Futbol Şampiyonası ve bunun gibi onlarca etkinliğe ev sahipliği yapmış ya da yapacak olan Üniversitemiz pek çok konuda farkındalık oluşturmaktadır. Üniversite yaşamını olduğu kadar ilimizdeki tüm paydaşlarımızı da durağan bir yapıdan uzaklaştırarak, hareketli ve dinamik bir yapıya kavuşturan bu sosyal ve kültürel etkinlikler, Üniversitemizin marka değeri yaratması açısından da olumlu etkilere sahiptir.
Şehirle Bütünleşmiş Bir Üniversite Olarak Yolumuza Devam Ediyoruz…
Rekabetin ve değişimin hızlı bir şekilde yaşandığı günümüz akademik dünyasında, Türkiye ve dünyadaki üniversiteler arasında seçkin bir yer edinmeyi hedefleyen Üniversitemiz, her alanda gelişim ve değişim trendini yakalamış; bilimsel, sosyal, kültürel ve sportif alanlarda etkin, dinamik bir üniversite olarak yoluna devam etmektedir. Bugün Üniversitemizde yaşanan bu olumlu gelişmeler ve gerçekleştirilen başarılı çalışmalar hiç şüphesiz büyük bir öneme sahiptir. Ancak elde edilen bu başarı tablosunun, üniversite ile şehrin kaynaşması ve bütünleşmesinin en somut göstergesi olduğu unutulmamalıdır. Toplumun her kesimine hitap eden, şehirle bütünleşmiş bir üniversite olarak, Çorum’a katkı sağlayabiliyor olmaktan büyük bir gurur ve mutluluk duymaktayız.
Her geçen yıl kendini geliştiren Üniversitemiz, dinamik yapısı, artan birimleri ve büyüyen hedefleriyle, 2015-2016 Eğitim-Öğretim döneminde de büyük başarılara imza atacaktır. Üniversitemizin sahip olduğu enerji, bu yıl aramıza yeni katılan öğrencilerimizle inanıyorum ki daha da artacaktır. Bu duygu ve düşünceler ışığında, Hitit ailesine yeni katılan sevgili öğrencilerimizi kutluyor, Üniversitemizin değerli öğretim elemanları ve idari personeli ile kıymetli öğrencilerimize yeni Eğitim-Öğretim Yılımızın başarı ve güzellikler getirmesini temenni ediyorum. Sevgili kardeşlerim, meslek hayatınızda ve tüm yaşantınızda bir kalite ölçüsü olun. Bazı insanlar mükemmelliğin beklendiği ortamlara alışık değillerdir, bunu da unutmayın.
Sözlerimi sonlandırırken,
Üniversitemizin bugün ulaştığı seviyeye gelmesi, hiç şüphesiz siz değerli akademisyenlerimiz ve idari personelimizle oluşturduğumuz büyük önem taşıyan sinerji ve ortak çalışmaların ürünüdür. Fedakârca gayretleriniz sonucunda pek çok sorunun üstesinden gelerek gerçekleştirdiğiniz faaliyetler ve Üniversitemizin gelişmesinde gösterdiğiniz, hiçbir şekilde karşılığı ödenmeyecek değerli emeklerinizden dolayı sizlere bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Sizlerle birlikte pek çok zorluk ve imkânsızlığı geride bırakarak, sahip olduğumuz deneyim ve tecrübe ile gösterdiğiniz özveri sayesinde, hep daha büyük çalışmalara imza atacağımıza ve Hitit Üniversitemizi sadece ülkemizin değil, dünyanın saygın bir bilim yuvası haline getireceğimize olan inancım tamdır.
Ayrıca Üniversitemizin kuruluşundan itibaren çalışmalarımızda bizlere her türlü desteği veren Valilerimiz, Milletvekillerimiz ve Belediye Başkanlarımıza, ilimizin değerli bürokratlarına, tüm Kamu Kurum ve Kuruluşu Temsilcilerine, Sanayicilerimize, Sanayi ve Ticaret Odamız ile diğer Oda ve Meslek Kuruluşu Temsilcilerimize, Sivil Toplum Kuruluşlarına, Kıymetli Basınımıza, Değerli Hemşehrilerime ve tüm Çorum Dostlarına bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. Üniversitemizin bugünlere gelmesinde emeği geçenleri ve katkıda bulunanları saygı ile, aramızdan ayrılanları ise rahmetle anıyoruz.
Bu mutlu ve anlamlı günde bizleri yalnız bırakmayarak törenimizi onurlandıran siz değerli konuklarımıza ve şu an bizi web sayfamız üzerinden canlı yayınla izleyen herkese Üniversitem ve şahsım adına ayrı ayrı şükranlarımı ve saygılarımı sunuyorum.
Kaynak : www.hitittv.com