Yüsra D.Büyükcebeci

yusradbbabayigit@hotmail.com

Gökten Ağır Zehirden Acı!

Gökten Ağır Zehirden Acı! *Hz Ali'ye (r.a.) Sordular; “Gökten ağır, yeryüzünden geniş, denizden zengin, taştan katı, ateşten sıcak, zemheriden soğuk ve zehirden acı olan nedir?”

A
a

Hz Ali´ye (r.a.) Sordular; “Gökten ağır, yeryüzünden geniş, denizden zengin, taştan katı, ateşten sıcak, zemheriden soğuk ve zehirden acı olan nedir?”

Hz Ali şöyle cevapladı; “Dürüst insana iftira atmak, gökten ağırdır. Hak, yeryüzünden geniştir. Kanaatkarın kalbi, denizden zengindir. Münafığın kalbi, taştan katıdır. Zalim idareci, ateşten sıcaktır. Namerde muhtaç olmak, zemheriden soğuktur. Sabretmek ise, zehirden daha acıdır. 

Gökten ağır iftiranın isyanına düşmemek için; taştan katı münafıklara ve ateşten sıcak zalim idarecilere karşı yeryüzünden geniş adaletinle tecelli et ki, zehirden acı sabırlarla, zemheriden soğuk namertlere muhtaç etme bizi Allahım…

Öyle bir dinin mensubu, öyle bir Peygamberin ümmetiyiz ki nice ayetler nice hadislerle defalarca uyarılmış, uyandırılmaya çalışılmışız her konuda olduğu gibi iftira konusunda da.Ne mutlu bunu idrak edebilene, etmeye çalışana.

“Çamur at yapışmazsa izi kalır” zihniyetine ne ara düştük? Ne ara bunu kendimize hak, yapılana reva gördük? Haksızlığa göz yummayı, zarar görecek olsak da haklının yanında olmamız gerektiğini ne ara inkar edip de “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” fikrini benimser olduk?

Atasözü dediler inandık(!) Hangi ata? Hangi atanın hangi sözü? Bana haksızlığa göz yummayı öğreten bir sözün sahibi benim ecdadım olsa inkar etmem gerekmez mi?

Ne diyordu Yüce Yaradan ayet-i kerimede; “O asılsız sözü duyduğunuz zaman: ‘Bunu konuşmak bize yakışmaz. Hâşâ! Bu büyük bir iftiradır´ demeniz gerekmez miydi?" (Nûr, 16)

Duyduğumuz her söze inanıp “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” diye o günaha ortak olan yine biz değil miyiz?

Oysa ki; "İftirayı işittiğiniz zaman, mümin erkeklerin ve mümin kadınların, kendiliklerinden hüsn-ü zanda bulunup da: ‘Bu apaçık bir iftiradır´ demeleri gerekmez miydi?" (Nur/12) diyor Hükmün Tek Sahibi! Harfinden şüphe olunmayan Yüce Kitabında…

"Kim bir mü´mini bir münâfığa (gıybetçiye) karşı himâye ederse, onun için, Kıyâmet günü, etini cehennem ateşinden koruyacak bir melek gönderir. Kim de müslümana kötülenmesini dileyerek bir iftira atarsa, onu Kıyâmet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde, söylediğinin (günahından temizlenip) çıkıncaya kadar hapseder."(Ebû Dâvud, Edeb 41, Hadis no: 4883) diyen, Rasulullah (s.a.v.)´in ümmeti mi (hâşâ) demiş “Düşene bir tekme de sen at” diye?

Çağın en büyük hastalığı olan cehalet hastalığına tutulup önümüze sunulan her sözü sahiplenmeye, söylenme sebebi ve gerekçesine bakılmaksızın nereye yakıştırırsak oraya çektiğimiz anlamlarıyla, çoğunun bize ait olduğundan dahi ciddi şüpheler duyduğum Ata(!)´ları ve sözlerini işimize geldiğince benimseyerek kabullendiğimiz sürece bu hastalığa daha çok kurban vereceğimiz aşikârdır.

Hastalık belli, tedavi belli, reçete elimizde. İsteyen tedavi olur sağlığına kavuşur, istemeyen de farkında olarak ya da olmadan tutulduğu o hastalığın içinde bir gün kendini yok olurken bulur.

İşte o zaman tutacak bir el, tutunacak bir dal ve yarasına merhem arar. Attığı iftiralar dönüp dolaşıp kendine mi sıçramıştır? Hunharca yaraladığı insanların âhının ceremesi midir? Bilinmez…

Bilinen o ki; İlahi Adalet muhakkaktır ve er ya da geç mutlaka tecelli eder.

Gökten ağır acılar yüklenenler bilsinler ki; zehirden acı sabırla şükrettikleri zaman baldan tatlı adaletle ödüllendirileceklerdir biiznillah…

Vesselâm…

 

1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

hava durumu HAVA DURUMU
anket ANKET

YENİLENEN SİTEMİZİ NASIL BULUYORSUNUZ?

e-gazete E-GAZETE
arşiv HABER ARŞİVİ
linkler LİNKLER
  • http://www.hitittv.net Çorum'un Ulusal ve Yerel
  • İnteraktif haber sitesi
  • Sondakika Çorum Haberleri
duyurular DUYURULAR
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat

sol reklam
Önce çevre
Erdoğan reklam