Metin Külünk "Her şey Bitti Sanıyorduk"

ÇORUM 5 Ocak 2017 09:47
Videoyu Aç Metin Külünk "Her şey Bitti Sanıyorduk"
A
a

Video Haber İzle: AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “15 Temmuz, bir akşamda tarif edilebilecek bir vakıa değil. Darbe kavramıyla da ifade edilebilecek bir vakıa olmayan 15 Temmuz, tüm bunların ötesinde bir fotoğraf. Bu fotoğrafı iyi düşünmek ve iyi okumak mecburiyetindeyiz” dedi.

15 TEMMUZ SONRASI HERŞEY ‘HERŞEY BİTTİ SANIYORDUK

15 Temmuz, bir akşamda tarif edilebilecek bir vakıa değil. Darbe kavramıyla da ifade edilebilecek bir vakıa olmayan 15 Temmuz, tüm bunların ötesinde bir fotoğraf. Bu fotoğrafı iyi düşünmek ve iyi okumak mecburiyetindeyiz. Hepimiz sevinmiştik, AK Parti iktidar oldu, Türkiye demokratikleşti diye. Ülkenin yıllarca ötekileştirilmiş ne kadar meselesi varsa hepsi çözülmüş ya da çözüm yolunda mesafe kat edilmiş, temel insan hak ve hürriyetleri önündeki engelleri bir bir kaldırılmış, kalkınma yolunda ciddi yol alınmıştı. 27 Mayıs’ın, 12 Mart’ın, 12 Eylül’ün, 28 Şubat’ın acısını yaşamış Türkiye’de bir daha darbe yaşanmayacağı, yargının bu ülkenin seçilmişleri üzerinde vesayet geliştiremeyeceğini tahayyül ediyorduk. Herşey bitmiş zannediyorduk, meğer bitmemiş. Biteceğini mi zannediyorsunuz, bitmeyecek. Bittiğini zannederek birazcık konfora alışmıştık. Galiba 14 yıllık AK Parti iktidarlarının toplumda oluşturduğu en önemli duygulardan birisi, konfor duygusu. Herşeyin bir daha eskisi gibi olmayacağını, kimsenin bir daha bu ülkeyi geçmişte yaşanmış çıkmazların içine sokamayacağını düşünüyorduk. Bu duygu ve düşüncelerden yola çıkarak kendimizi unuttuk. Arabamızın markasına, evimizin şekline, kısacası konfora kendimizi fazla kaptırdık. 15 Temmuz bu anlamda aklımızı başımıza getirdi. Meselenin bitmediğini, bu yolun uzun ve çetin olduğunu gördük. Ayrıca mücadelede yılgınlık ve bıkkınlık olmaksızın Türkiye’nin, ümmetin önünde koşulacak daha çok uzun bir yol olduğunu da farkettik. 15 Temmuz bizlere milli şuurun ne meder olduğunu hatırlattı. Vatan, devlet, bayrak, ülke, toprak kavramlarını, değerlerimizin ne olduğunu bize hatırlattı. Çünkü o konforun içerisinde neoliberal bir rüzgar aklımızı bir o yana bir bu yana savuruyordu.

 ‘TÜM EZBERLER BOZULDU’

Değerlerimizin ciddi oranda örselendiği bir süreci yaşıyor gibiydik. Çok katlı binalar, yollar yapıldı, mekanlar değişti ama bir milleti millet yapan, toplumu ve devleti ayakta tutan insan ve medeniyet ilişkisinde ciddi anlamda bir örselenme sürecini yaşıyorduk. Bir de baktık ki ne 27 Mayıs, ne 12 Mart, ne 12 Eylül bitmiş. Bir anda 15 Temmuz akşamıyla karşılaştık, tüm ezberler bozuldu. Hani bir daha darbe olmayacaktı? Hani bir daha bu millet böylesi problemlerle karşılaşmayacaktı diye sordu toplum kendi kendine. Hele de karşınızda marksist, leninist bir örgüt yok, 28 Şubat’ın Batı Çalışma Grubu yok karşınızda. Başka bir şeyle karşılaşıldı o akşam. Milli ve manevi değerlerine bağlı olduğunu düşündüğü bu hainler milletin üzerine ateş açtı. Meclis’e ve milli kuruluşlara saldırdılar.

‘BU HAİN YAPI ÇÖZÜM SÜRECİNİ DE KATLETTİ’

Milli şuurla yeniden ayağa kalkan bu millet kaybolmaya yüz tutmuş, unutturulmak istenen değerlerine yeniden sarıldı. Darbe girişimini 10 saatte geri püskürtmeyi başardı. Tüm ezberler bozuldu. Bir darbe değil işgal girişiminden kurtulduğumuz gecede, birilerinin milli ve manevi değerleri nasıl gastpettiklerini gördük. Tüm imkanlarıyla devleti zapturapt altına almak isteyen bir akılla karşılaştık. Bu hain yapı herkesin kimyasını bozdu. 15 Temmuz, Türkiye’yi Türkiye yapan tüm değerleri hedef alan bir kalkışmaydı. Bu yapı çözüm sürecini de katletti. Aziz milletimiz ve kahraman güvenlik güçleri, bu hain kalkışmayı birlikte önledi.

15 Temmuz kalkışması ciddi bir akıl işidir. 3-5 isyankârın işi değildir. O kara gecede akıllıca hedeflerin seçildiği son derece kontrollü bir kalkışma hayata geçirilmeye çalışıldı. Ancak Allah onların planlarını ayaklarına doladı. Gece 3’te yapılması planlanan darbe erkene alınınca millet bu oyunu bozdu. Türkiye üzerinde sinsi emelleri olan hainlere ve arkalarındaki dış güçlere en güzel cevabı ölümü göze alarak yola çıkan ve Atatürk Havalimanı’na inen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan verdi. Türkiye’nin ikinci kurtuluş mücadelesinin meşalesini Atatürk Havalimanı’na inen Cumhurbaşkanımız yakmış oldu. Liderinin çağrısına uyan halk da meydanlara koşarak hain kalkışmayı geri püskürttü.

‘TERÖR ÖRGÜTLERİ ÜZERİNDEN SALDIRIYORLAR’

15 Temmuz sonrası da millet bu işi bitti sanıyordu ama daha çetin günler var önümüzde. Bugünse terör örgütleri üzerinden saldırıyorlar. Türkiye, virgül konulmuş bir 1. Dünya Savaşı ile yeniden karşı karşıya. Savaş, küresel terör örgütleri üzerinden devam ettiriliyor. İslâm âlemi ve Müslümanları temsil eden bu büyük ülkeyi tasfiye etmenin iğrenç aracı olarak terörü kullanıyorlar. Türkiye’nin tüm kazanımlarıyla birlikte devleti çökertmek istiyorlar. Küresel güçler aslında Türkiye üzerinde bir meydan savaşı yapıyorlar. Çünkü Türkiye nerede durursa, dünya ona göre şekillenecek. Terör, bu küresel güç hesaplarının bir parçası.

Bizi tasfiye etmek istiyorlar. Terörü bu toprakları hedef alan bir silah olarak kullanarak bir mesaj vermeye çalışıyorlar. İstanbul’daki Reina saldırısı bu yüzden iyi okunmalı. İngilizler, Ortadoğu’nun yeniden İstanbul’da buluşmasından hoşlanmazlar. Bölgesinde güçlenen Türkiye’yi etkisizleştirmek istiyorlar. Tarih okumadan bugünü anlayamayız.”

Kaynak : www.hitittv.com
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

hava durumu HAVA DURUMU
anket ANKET

Çorum'un En Güvenilir Siyasetcisi Kim?

e-gazete E-GAZETE
arşiv HABER ARŞİVİ
linkler LİNKLER
  • http://www.hitittv.net Çorum'un Ulusal ve Yerel
  • İnteraktif haber sitesi
  • Sondakika Çorum Haberleri
duyurular DUYURULAR
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat

sol reklam
Önce çevre
Erdoğan reklam