Diyanet- Sen Hanımlar komisyonu başkanı Nurhan Yıldırım bu gün Diyanet-Sen Çorum şubesinde hanım komisyonu üyeleriyle birlikte basın açıklması yaptı. Yıldırım tepkisini şu şekilde ifade etti.
Türk ve Dünya Siyasi Tarihine eşi benzeri görülmemiş bir şekilde kara bir leke olarak düşen bu sözler mübarek bir çatı olduğuna inandığımız, milletimizin iradesinin tecelligâhı olan meclisimize hiçbir şekil ve surete yakışmamıştır.
Hiçbir siyasi, konumu ne olursa olsun; zerre kadar vicdan, insaf sahibi hiçbir kimsenin kabul edemeyeceği sokak ağzı ile üslubu ile böyle seviyesiz bir açıklama yapma hakkına sahip değildir. Siyasiler üzerlerindeki sorumluluk bilincini yitirerek şuursuzca hareketler ve söylemler içinde olamazlar. Onlar toplumun aynasıdır ve yeni nesiller için birer rol modellerdir. Ancak toplumun hiçbir katmanının, kesiminin kabul edemeyeceği, tarihimize, inancımıza, örfümüze, geleneğimize uymayan bir seviyesizlik örneği; ne aynamızdır, ne de çocuklarımıza rol model olacak mahiyettedir.
Sayın Bakanının “Bir kurumda kötü bir olayın yaşanmış olması o kurumu kapatmak için gerekçe olamaz. Öte yandan failin en ağır cezayı alması için sıfır toleransla hukuki takip yapıyoruz” sözünü kendi tefsir ve tevilleriyle değiştirip toplumsal algı operasyonuna kalkışarak, buradan hareketle, taşıdığı sıfatlardan öte ve her şeyden önce bir kadın olan Sayın Bakana yapılan bu hakareti şiddetle kınıyor, bu sözlerin sahibi olan zatı insanlığa davet ediyoruz. Bu zatın yapacağı ilk iş; bütün kadınlardan özür dilemektir.
Ancak malum zatın bu erdemli hareketi yaparak toplumsal gerilimi düşürmek yerine, bu seviyesiz ve talihsiz söyleminin arkasında durduğunu söylemesi ve “o bir kadın değil, o bir Bakan” şeklindeki özrü kabahatinden büyük nev’indeki ifadeleri anlaşılır ve kabul edilir değildir.
Bu memleket nice kadın Bakanlar gördü. Ama hiçbir siyasetçi onları gerçek değerlerinden ayrıştıran cümleler kurup “o sadece bir bakan” diyemedi. Bu memleket bir dönem bir kadın Başbakan gördü. Kimse ona da “o sadece bir Başbakan” diyemedi. Bu memleket Kurtuluş Mücadelesinde kadınlarımızı cephelerde gördü. Kimse onlara “onlar sadece cephane taşıyıcı, çorap örücü, elbise dikici” demedi. Bakanlık, Genel Başkanlık, Başbakanlık gibi görevler kelime manalarının içerisine anlamlarıyla taşınıyorsa değerlerinde, haysiyetlerinden yoksun bırakılıp sadece bir robota çevrilmek isteniyorsa biz o zaman neden insani değerlerden bahsediyoruz. Devletimizin onurundan bahsediyoruz. Eleştiri ve tenkit sınırlarını aşan bu tip çirkin söylemler, toplumumuza, aile yapımıza ve tabi ki kadınlarımıza zarar vermektedir.
Eleştiri yapalım derken, haysiyeti ayaklar altına alan bu hakaretler siyaset değildir. Siyasi Partiler ve siyasiler birbirlerini toplumun genel geçer kuralları, insani ve ahlaki değerleri çerçevesinde eleştirebilirler. Bu onların en tabii hakkı ve görevidir. Hakaret ve siyaseti bağdaştırmak; kendilerini toplumun önderleri konumuna getiren siyaset kurumuna yapılan bir ihanettir.
Diyanet Sen Çorum Şubesi Hanımlar Komisyonu olarak; Kemal Kılıçdaroğlu’nun özelde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nu hedef alan, genelde ise tüm kadınları inciten bu seviyesiz sözlerinden dolayı şiddetle kınıyor bütün kadınlarımızı ve Kadın ile ilgili örgütleri kadınlığa yapılan bu hakaret karşısında kadınlık onurumuzu savunmak adına malum zatı ve bu tip söylemleri kınamaya davet ediyoruz.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...