“BABAMI DEĞİL LİDERİMİ KAYBETTİM”
Biz insanın babasından övgüyle söz etmesinin etik olmadığını ancak kendisinin babasından ziyade davasının liderinden söz edeceğini kaydeden Elif Erbakan, şunları söyledi: “Bir insanın bir evladın babasını, kan bağıyla bağlı olduğu, biyolojik olarak babası olan bir insandan belki kürsüye çıkıp, mikrofonu eline alıp övgüyle bahsetmesi belki edeben çok doğru bir davranış olmayabilir. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki babamı kaybettiğimizi öğrendiğim anda gönlüme döndüm ve sordum. ‘Acaba benim aynı şartlara sahip 85 yaşında, namazına gidip gelen ve meyvesini soyup eline verdiğimiz ama bir dava insanı olmayan bir babam olsaydı ve şuanda onu kaybettiğimi öğrenseydim aynı üzüntüyü yaşar mıydım?’ diye kendime sordum. Kendi mensubu olduğum davanın liderini kaybetmenin acısını gönlümde sadece babamı kaybetmenin acısına çok daha baskın geldiğini ve o acının çok daha büyük olduğuna şahit oldum. Necmettin Erbakan, aslında sadece kan bağıyla bağlı olduğum babam değil, benimde davamın lideriydi. Kendisi bize de yol göstermiş olan, tüm insanlıkla birlikte bizlere de kurtuluş yolunu işaret eden büyük bir insandı. Bu sözleri inşallah davamızın liderine, Milli Görüşümüzün mimarına atfen konuşuyor ve anlatıyoruz”
“ERBAKAN ANLATILMAZ”
Necmettin Erbakan’ı biyografi olarak anlatmanın kolay olduğunu ancak O’nu anlamanın zor olduğunu ifade eden Elif Erbakan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bunları kitaplardan, dergilerden veya vefatından sonra çıkan gazetelerden de okuyabilirsiniz. Ama esas olan Erbakan Hocamızdaki şuuru ve büyük İslam ruhunu anlamaktır. Bu ruhu anlatabilmek mümkün değil ama inşallah rabbim kalplerimizde bize O’nu anlamayı nasip etsin”
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...