Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Yerel Yönetimler Sempozyumu'nda, ''31 Mart seçim kampanyasında file kullanalım, bez torba kullanalım.
Asla naylon poşet kullanmalım'' dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Yerel Yönetimler Sempozyumu"nda konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

''TÜRKİYE'NİN YÖNETİM SİSTEMİ TARTIŞMALARI ÇOK ESKİLERE DAYANIR''

''Bu sempozyumun 31 Mart yerel seçimleri öncesinde gerçekleştiriliyor olmasını çok ama çok isabetli buluyorum. Türkiye son 5 yıllık dönemde pek çok tarihi hadiseyi üst üste yaşadı. Cumhurbaşkanlığı Hükümetine geçiş sürecimiz bunların en önemlilerinden biridir. Kurumlarımızın hassasiyet göstermesi, verilen emeğin karşılığını bulması da çok önemli. Türkiye'nin yönetim sistemi tartışmaları çok eskilere dayanır. Parlamenter sistem içinde koalisyonlarla geçen yılların ülkemize çok ağır maliyetleri de oldu. Sürekli krizler, kasoslar, darbeler, cuntalar, istikrarsızlıklar ile akıllarda kala bu dönemlerde her sorumluluk sahibi devlet ve fikir adamı yönetim sistemimizin değişmesi gerektiğini hep söylemişlerdir. 

''RESMİ RAKAMLA KONUŞUYORUM ATARAK TUTARAK DEĞİL''

Şöyle enflasyonu bir çıkatayım istedim son 30 yılını. Bunun 14 yılının enflasyon ortalaması 70,3. Fakat şu anda muhalefete bakıyoruz diyor ki enflasyonun en yüksek olduğu dönem şu andaki iktidarın dönemidir diyor. Ben resmi rakamla konuşuyorum, atarak tutarak değil. İçimizde milletvekillerimiz var. Hepsininde bunu araştırması mümkün. Bakınız 1989 enflasyon 64,3 tek partili dönem Anavatan partisi. 1990 enflasyon 60,4 Anavatan iktidarı. 1991 enflasyon 71,1 Anavatan dönemi. 1992 DYP/SHP enflasyon 66. 1993 enflasyon 71,1 DYP/SHP. 1994 burası bir felaket enflasyon 120,3 iktidar DYP/SHP. 1995 enflasyon 76,1 iktidar yine DYP/SHP. 1996 enflasyon 79,8 iktidar Refah/DYP. 1997 enflasyon 99,1 Anavatan/DSP. 1998 enflasyon 69,7iktidar Anavatan/DSP. 1999 güçlü iktidar var enflasyon 68,8. 2000 ordada bakıyoruz ilk deffa koalisyon döneminde biraz düşüyor enflasyon 39. 2001 68,5 üçlü koalisyon. 2002'ye geliyorum 29,8. Ortalaması bu 14 yılın 70,3 enflasyon. Ondan sonra bizim iktidara gelişimizle birlikte artık koalisyonlar dönemi bitiyor. Ve 16 yılın enflasyon ortalaması 9,54. Tek başımıza iktidarız, 2003 12,7. 2004 9,4 2005 7,7 2006 9,7 2007 8,4 2008 10,1 2009 6,5 2010 6,4 2011 10,5 2012 6,2 2013 7,4 2014 8,2 2015 8,8 2016 8,5 2017 11,9 en yüksek 2018 20,3 bu. Ortalama 9,54. 

''BUNU ÇÖZMEK DURUMUNDAYIZ''

Şuan da İzmir'de de İZBAN'da grev vr. Baktık ki anlaşamıyorlar çözemiyorlar. Mecburen Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle biz grevi 2 ay erteledik. Yetkim oraya kadar olduğu için. Sonrada hakem kuruluna gidecek. Niye? Bizim derdimiz var dertliyiz. Orada vatandaşımızı ser sefil yapma hakkımız var mı? Bunu çözmek durumundayız.

''SEÇİMLERDE ASLA NAYLON POŞET KULLANMAYACAĞIZ''

Sıfır Atık konusunda ben yerel yönetimlerin çok kararlı ve çok ısrarlı olması gereğini savunuyorum. Son zamanlarda biliyorsunuz biz bu plastik poşetler bunun benzeri birçok ürünlerle ilgili olarak, bir savaş başlattık. Malum bunun 500 yıl, 750, 1000 yıl toprak bunu eritemiyor. Bu savaşımızı kararla bir şekilde başlattık. Fileyle giderdik alışverişi yapardık, giderdik. Bunun toprakla bir dostluğu var. Ülkemize keneviri yok ettik. Rize'de kenevir vardı. Fakat o bize dost görünen düşmanlar, keneviri söküp aldılar. Biz şimdi keneviri dışardan ithal ediyoruz. Şimdi yeniden bu alanda gıda tarım bakanlığımız bir çalışma içerisine giriyor. Bu adımları yeniden atacağız. 31 Mart seçim kampanyasında file kullanalım, bez torba kullanalım. Asla naylon poşet kullanmayacağız. Ve birileri bir yerden bu işi başlatması lazım. Bu işte bize yakışır, çalışmasını yapıyoruz. Olur ya belki birileri de kalkar yine naylon poşetlerle piyasaya çıkabilirler. 

''İSTANBUL'DA ÇÖP SORUNUNU 1,5 YILDA ÇÖZDÜK''

31 mart yerel seçimlerinin bu anlamda çok büyük önemi var. Türkiye'nin kalkınmasında, gelişmesinde, mahalli idarilerimizin çok önemli rolü var. Yapılamaz denmesin biz çöp olayı İstanbul'da 1,5 yılda çözdük. Vahşi depolamayı bıraktık. Modern depolamaya geçtik. Elektrik enerjisi üretimden tutun bunun yanında kompost gübre üretimine varıncaya kadar bu adımları attık. Şimdi bu işi bazı büyükşehirlerimiz daha da geliştirdi. Diğer bazı büyükşehirlerimiz de de bu var devam ediyor. Azimli kararlı olduğumuz zaman yapamacağımız bir şey yok. Metali, naylonu ayıramazsak o zaman biz bu belediyeciliği başaramayız. Ama bunu başarırsak geri dönüşümüde sağlamış olacak. Bir belediye başkanıda bunu bilecek. O yüzden belediye meclis üyeleri oluştururken, yolda kimi bulursan meclis üyesi yapmayacaksın. Onlarla beraber eğer bir belediye meclisi oluşursa, onlarla beraber imar komisyonlarını oluşturursak dikey mimari değil, yatay mimari şehirlerimizde yer alır, sadece yatay mimariyle de kalmayız yatayın dışında da yerelin özellikleri neyse onunla örtüşen bir adım atarız.