ÇOCUKLARIM İÇİN DİK DURMAYA ÇALIŞIYORUM
Çocukları için dik durmaya çalıştığını dile getiren Biber, “Dayım şu an yaşadığımız evi bize verince devletimizin kurumları, belediyemiz ve hayırseverlerin yardımları ile bu günlerimize geldik. Aldığımız bakım parası ve bez desteğiyle durumumuz düzeldi. Bakım parasıyla engelli çocuklarımın yeme, içme, giyinme gibi ihtiyaçlarını karşıladık. Çocuklarımızın ikisinin engelli olması sosyal hayatımızı da çok etkiledi. Özellikle Sezer’in durumu, onu ilk defa görenlerin bakışları, başka çocukların Sezer’den korkması beni de çok etkiledi. 4 sene boyunca zaman zaman baygınlıklar geçirdim. Sokaklarda bayıldığım oldu, ambulanslarla hastaneye kaldırıldığım oldu. Halen de unutkanlık gibi bir takım rahatsızlıklar yaşıyorum ama çocuklarım karşısında hasta dahi olsam değilim diyorum. Onlar için dik durmaya çalışıyorum. Engelli çocuklarımı bırakıp ne bir akraba ziyareti yapabildim ne de dışarıda yapılması gereken işlere koşuşturabildim. Çocuklarımın başında devamlı kalmam gerekti, bir başkasına güvenip bırakamadım. Diğer çocuklarımın yanında bile senede bir kez bile olsa bir gün doğru düzgün kalamıyorum, sürekli aklım Sezer ve Nurhayat’ta. 3 çocuğum evli, kendi hayatlarını kurdular, beraber yaşadığımız, sağlık bir kızım daha var adı Sibel, o sağ olsun kardeşleri ile ilgileniyor ama o da okuyor. Evimiz sobalı olduğundan, aklım engelli çocuklarımda kalıyor, bir yerlerini yakarlar mı diye düşünmekten kendimi alamıyorum” ifadelerini kullandı.
BAKIM EVİNE VERMEYİ DE HİÇ DÜŞÜNMEDİM
Çocuklarını hiçbir zaman bakım evine vermeyi düşünmediğini dile getiren anne Biber, “Çocuklarımı birbirinden hiç ayırmadım. Devlet yardımları olmasa, hiçbir gelirim olmasa onlardan ayrılamam. Ben ne yersem, ne giyersem onlara da aynısını veririm. Elimden geldiğince bakarım. Çok defa söylediler, bakımevlerine, çocuk yuvalarına verin diye, asla olmaz dedim. Ben ölmedikten sonra hiçbir yere vermem de götürmem de. Devletimizin desteğinden önce 10 sene boyunca çocuklarımın ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına kepek doldurdum. Oradan kazandığım para ile sütünü, yoğurdunu, ötesini berisini karşıladım” dedi.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...