HAYDAR BAŞ İSKİLİP'Lİ ATIF HOCA VATAN HAİNİ DEDİ

Yaşam 20 Haziran 2013 16:16
Başkan Aşgın çocuklarla bayramı kutladı
A
a

VİDEO HABER TIKLA İZLE HAYDAR BAŞIN NELER SÖYLEDİĞİNİ BTP Genel Başkanı Haydar Baş, İskilipli Atıf Hoca’ya ‘Manyak, Hain’ dedi ve ekledi: Ben olsam 10 defa diriltir 20 defa idam ederdim dedi.

İŞTE BAŞ’IN O SÖZLERİ:



Son zamanlarda yaptığı tuhaf açıklamalarıyla
gündem olmaya çalışan
BTP Genel Başkanı Haydar Baş’tan İslamcıları kızdıracak
tuhaf bir açıklama daha geldi.

Şapka İnkılabı çıkmadan 2 yıl evvel yazdığı
“Frenk Mukallitliği” risalesi
yüzünden idam edilen İskilipli Atıf Hoca’ya
iftira atan Haydar Baş,
Atıf Hoca’nın “Hain” olduğunu iddia etti ve
 “Ben olsam 10 defa diriltir 20 defa asardım” dedi.

Sahibi olduğu Kadırga TV’de canlı yayınlanan
bir programda konuşan
Haydar Baş’ın konuşması müritleri tarafından da
büyük alkış aldı.

İşte Haydar Baş’ın ezber bozan tuhaf açıklamaları:

‘MOLLA’ ZÜBEYDE HANIM, HEPİMİZİN ANNESİ

Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi hepinizin bildiği gibi
Zübeyde anamız…
Hepimizin annesi. Niye? Öyle dindar bir kadın ki; beş vakit namazlarını kılan
 nafile oruçlarını kılan…
Hala Türkiye’de yaşayan komşuları var. Her gün hanelerinden
Kur’an sesi duyulur.
Oğlu Mustafa Kemal’İ 8 yaşında hafız yaptı. Kim, “Molla Zübeyde “… 

“MUSTAFA KEMAL, ZİKİR ÇEKERKEN KAN TER İÇİNDE KALIRDI”

Mustafa Kemal’in hafız olduğunu biliyor muydunuz?

Ve Mustafa Kemal annesinin dergâhına gelir zikir halkasına oturur
 “Allah, Allah, Allah, Hay”
diyerek kan ter içinde kalırdı…

“İSKİLİPLİ ATIF HOCA’YI 10 DEFA DİRİLTİR 20 DEFA İDAM EDERİM"

Mustafa Kemal bu…. Hainler… Mustafa Kemal bu…

Ama Hocam Mustafa Kemal  bilmem kimi (İskilipli Atıf Hocayı
kastederek) idam etti , ipe çekti…
Ben olsam onu 10 defa diriltir 20 defa idam ederim.

Niye ederim? İstiklal mücadelesi yapılıyor “Sakın ha Yunan ordusuna
bir şey demeyin”,
Kuvayı Milliye “Eşkıya ordusu” diyor.. Sen bana karşı
bu mücadeleyi vereceksin
ben de san hayat hakkı tanıyacağım… Allah bana o hayatı haram eder. 

“MANYAK, VATAN DÜŞMANI”

Manyak!.. Ne olmuş… eee. Peygamber onu davet etmiş
“ Ne bekliyorsun gel!
” Kurban kesim onu Peygambere… Vatan düşmanı…

WWW.İVEDİHABER.COM
ÖZEL HABER

İŞTE BAŞ’IN O SÖZLERİ:



İSKLİPLİ ATIF HOCA KİMDİR?

İskilipli Atıf Hoca, 1874'te İskilip'in Tophane köyünde doğdu. İlk eğitimini köyündeki
medreseden alan Atıf Hoca, daha sonra İskilip'in tanınmış alimlerinden
Abdullah Efendi'den fıkıh ve tefsir dersleri aldı. Ailesinin itirazlarına rağmen
İstanbul'a giderek ilim tahsilini devam ettirmek istedi. Fatih Camii medresesinde ders gören
Atıf Hoca 1902'de girdiği ruus sınavını vererek İstanbul müderrisliğine hak kazandı.
Fatih medresesinde müderris olarak ders verirken aynı zamanda
Darulfünun Üniversitesine devam etti. Darulfünun'un İlahiyat bölümünden mezun olan
Atıf Hoca İstanbul Kabataş Lisesi'ne Arapça öğretmeni olarak atandı.

Medreselerin ve müderrislerin eksikliklerini gidermek için bir rapor hazırladı ve bu raporunu
Maşihat-ı İslamiyye Dairesi'ne sundu. Fakat rapor köklü değişiklikler
içermesi ve dairedeki bazıkişilerin çıkarlarına dokunması nedeniyle
Şeyhulislamlık makamına şikayet edildi. Şeyhuilislam  Mehmet Cemalettin Efendi
tarafından önce Bodrum'a daha sonra Kırım'a sürüldü. Kırım'dan Varşova'ya geçen
Atıf Hoca, sürgün cezası bittikten sonra İstanbul'a dönen Atıf Hoca,
Beyanül'l hak, Sebilürreşad, dergilerde makaleler yazdı. İttihatçılarla
yıldızı barışmayan Atıf Hoca, 31 Mart olayından bir hafta önce yazdığı
bir yazı nedeniyle tutuklandı. Fakat mahkeme suçsuz buldu ve serbest bıraktı.
İttihatçılar, Atıf Hoca'ya devlet dairesinde görev vermeyerek onu eğitimle
iştigal etmesinden uzak tutmak istediler.

Atıf Hoca medreselerde fahri olarak ders vermeye İttihatçılara karşı
İttihad-i Muhammed-i içerisinde yer alır. Mebus seçilmesi ittihatçılar tarafından engellenir
. Mahmut şevket Paşa'nın öldürülmesinde rolü olduğu gerekçesiyle İ
İttihatçılar tarafından suçlanarak Divan-ı Harb'te yargılanır,
suçlu bulunarak önce Sinop'a daha sonra Çorum-Sungurlu sonra da
Boğazlayan'a sürgüne gönderilir. Sürgünde halka vaaz vermesi ve talebelere
ders vermesi yasaklanır. 1.5 yıllık sürgün cezası sona erdikten sonra
İstanbul'a gelir. Ebul2ula Mardin Huzur dersleri adlı eserinde suçsuzluğunun
anlaşılmasına rağmen hiçbir görev verilmediğini söyler.

Alemdar ve Mahfel gibi gazete ve dergilerde yazılar yazan Atıf Hoca Şeriat Medeniyet-i ,
Mirat'ul İslam gibi eserlerini bu dönemde yazar. Eserlerinde
medeniyet, terakki, eğitim sosyal hayat, İslam nizamı, örtünme, ahlak, hukuk gibi
konulara vurgu yapar. Siyasi yazılar yazar ve İttihatçıların din-siyaset ayrımına karşı çıkar.

Mustafa Sabri Efendi sayesinde veliaht Vahdettin'le tanışır ve veliahtla
kişisel dostluk kurar. Birinci Dünya Savaşı'nın sona İttihatçı liderlerin
ülkeyi terk etmesiyle Atıf Hoca Fatih dersiamlığı görevine dönerek
başta fıkıh ve tefsir, Arapça dersleri vermeye devam eder. 1918'de
hilafet-i aliye ve Medresetül Kudat'ta da dersler verir.

Hürriyet ve İtilaf Partisinin İktidara gelmesi ile İptida medresesinin umum müdürlüğüne
getirilmişse de Hürriyet ve itilafçıların İngiliz yanlısı siyaset izlemelerine
Alemdar gazetesinde yazdığı yazılarla karşı çıkmıştır.  İskilipli Atıf Hoca Mondros mütarekesine
ilk tepkiyi koyanlardan birisidir. Yakın arkadaşı Mustafa Sabri Efendi ile birlikte
Müderrisin cemiyetini kurar, Mustafa Sabri Efendi'nin şeyhülislamlığa getirilmesinden
sonra cemiyetin başkanlığı görevini üstlenir. Cemiyet başlangıçta bir ulema meclisi
iken daha sonra Anadolu'nun itilaf devletleri tarafından işgal edilmesinden
sonra ismini Teal-i İslam Cemiyeti olarak değiştirir.

İzmir'in işgal edilmesine karşı ilk karşı beyanname hazırlayan cemiyet Teal-i İslam Cemiyetidir.
Bu beyannamede işgalciler eleştirilmiş, yurdun her sathında mücadele
edilmesi için çağrı yapılmıştır. Cemiyet kurtuluş olarak halifeye bağlı kalmayı
halifeliği kurtarmayı esas almıştı. Çünkü halifelik cemiyete göre İslam'ı ve
Müslümanları temsil eden bir makamdı. Halifeliğin işgal kuvvetlerin
hakimiyetine geçmesi Müslümanlar için bir felaket olurdu, bu nedenle
işgalcilere karşı Müslümanlar halifelik şemsiyesi altında tek vücut olmalıydılar.

İngilizler iktidardaki Hürriyet ve itilaf Partisi'nden Anadolu'da
işgallere karşı direnişe geçen milislere karşı bir fetva yayınlanmasını
Şeyhülislamlıktan ister. Atıf Hoca bu şekilde bir fetvanın yayınlanmasına
karşı çıkar fakat fetva hazırlanır ve Atıf Hoca ve Tahirül Mevlevi'nin karşı
çıkmalarına rağmen fetva cemiyet bildirisi şeklinde yayınlanmak istenir.
Atıf Hoca bu fetvanın cemiyet adına yayınlanmasına karşı çıkar ve bildiriye imza ve mühür basmaz.
Teal-i İslam Cemiyetinin adı kullanılarak uçaklarla atılan bu fetvaya karşı
Atıf Hoca, Vakit gazetesine bir tekzib yazısı gönderir. 23 Teşrin-i Evvel (Ekim)
1920, No: 1032 Vakit gazetesinde çıkan tekzib yazısında Atıf Hoca memleketin
işgali sırasında böyle bir fetvanın yanlış olduğunu söyler ve bu fetvayı
benimsemediğini ve imza koymadığını söyler.

1922'de Dolmabahçe Sarayında Huzur dersleri verir. Bu dönemde özellikle
batılılaşma karşıtı yazılar yazar. Tesettür-ü Şer'i, Din-i İslam'da Men-i Müskirat
(İslam dininde İçki Yasağı), Frenk Mukallitliği ve Şapka kitaplarını kaleme alır.

Şapka hakkında ki kitabını yazdıktan 1,5 yıl sonra Şapka devrimine
muhalefet etmek suçundan tutuklanır. Şevket Süreyya Aydemir,
Tahirül Mevlevi, Hasan Tahmilci, kızı Melahat Hanım Atıf Hoca'nın Şapkaya muhalefet etmekten
tutuklandığını belirtmişlerdir.

İskilipli Atıf Hoca 4 Şubat 1926 Perşembe günü sabaha karşı Eski Meclis binasının
yakınındaki çarşıda asılarak idam edilmiştir.
 



Kaynak : http://ivedihaber.com/haber/15270-siyaset-bas-10-defa-diriltir-20-defa-idam-ederdim.html#ixzz2WlK5y0l6
Başkan Aşgın çocuklarla bayramı kutladı
Kaynak : WWW.İVEDİHABER.COM
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

hava durumu HAVA DURUMU
anket ANKET

Çorum'un En Güvenilir Siyasetcisi Kim?

e-gazete E-GAZETE
arşiv HABER ARŞİVİ
linkler LİNKLER
  • http://www.hitittv.net Çorum'un Ulusal ve Yerel
  • İnteraktif haber sitesi
  • Sondakika Çorum Haberleri
duyurular DUYURULAR
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat

sol reklam
Önce çevre
Erdoğan reklam