ESKİ BAYRAMLARDAN HAFIZAMIZDA KALAN
Bayram gelmeden hazırlıklar başlar, arefe günü bayram gibi karşılanırdı. Günler öncesinden temizlik yapılır, tatlılar hazırlanırdı.
Şimdilerde sıradan bir gün bekler gibi karşılanıyor.
Herkes evde misafir beklerdi.
Şimdilerde fırsat bulan tatile gidiyor.
Bayramda ekmek çıkmaz; fırınlar çalışmazdı.
Tek bir Bayram gazetesi çıkardı.
Büyükler evlerinde yalnızca misafir bekler, küçükler ziyaret için gezerdi.
Süper marketler yoktu; mahalle esnafına gidilirdi.
Mahalle bakkalından çikolata alınır; yine mahalle kolonyacısından kolonya ya da esans doldurulurdu.
Herkes yeni kıyafetler giyerdi
Bayramlıklar hevesle hazırlanırdı; büyük küçük demenden, herkes yeni kıyafetle bayramı karşılardı.
Bayram kiminde yeni bir çift kara lastik kiminde kırmızı rugan pabuçlarla başlardı
Sabah erkenden kalkılır, bayramlıklar giyilir; bayram namazının ardından ailece kahvaltıya oturulurdu.
Sadece akrabalar değil komşuları da ziyarete gidilirdi. Mahalle büyüklerinin kapısı çalınır teker teker eller öpülür, şeker toplanırdı.
Avuç avuç yenen şekerler yetmez; bayram harçlıklarıyla pamuk helva, kağıt helva, elma şekeri, macun sırasına girilirdi.
Eskiden çocuklar için "mutlu olmak" daha kolaydı. Şimdilerde hiçbir şey onları mutlu edemiyor.
Onlar için en büyük mutluluk konsol oyunları, bilgisayarlar, akıllı telefonlar değil; mahalleye gelen salıncaklara binmekti.
Akıllı telefonlar yoktu.
Bayram mesajı diye bir kavram yoktu; hele akıllı telefonlarla kameralı görüşme yapma fikri hiç yoktu.
Eskiden el öpmek, bayramlaşmanın tek yoluydu.
Çok da ümitsiz değiliz
Bayram telaşı hala var!
En nihayi “Nerede o eski bayramlar” sözünün asıl nedeni o zamanlar hayata çocuk masumluğu ile bakıyor olmanın özlemidir birazda...
Geleneklerin kaybolmadığı nice güzel bayramlar dilerim.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...