Cumhurbaşkanımız tüm mazlum insanların yükselen sesi oldu

Röportaj26 Nisan 2018 21:37
Cumhurbaşkanımız tüm mazlum insanların yükselen sesi oldu
A
a

AK PARTİ ÇORUM MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI HARUN UYSAL "TÜRKİYE’NİN LİDERİNE SONUNA KADAR DESTEK" Türkiye ekonomisiyle, sanayisiyle, tarımıyla, turizmiyle büyüyor. Türkiye tüm dünyada sözü geçen bir ülke olmaya doğru adım adım ilerliyor.

Türkiye ekonomisiyle, sanayisiyle, tarımıyla, turizmiyle büyüyor. Türkiye tüm dünyada sözü geçen bir ülke olmaya doğru adım adım ilerliyor. Türkiye, bu süreçte sadece bu ülkenin insanlarının değil, tüm mazlum insanların yükselen sesi oldu ve olmaya da devam edecek.

Türkiye’nin büyümesini çekemeyenler, ülkemizi karıştırmaya, sesini kısmaya çalışıyorlar. Bunun en son örneğini Cumhurbaşkanımızın Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerika gezisinde gördük.

Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, milyonlarca insanını kucaklamak üzere bir başka ülkeye gidecek. Sonra oradaki bir gazete ‘Burada istenmiyorsun’ diye manşet atacak. Biz de o gazetenin Türkiye’deki ortağını ve darbeci, tezgâhçı, tetikçi yazarlarını masum olarak mı kabul edeceğiz? Sen kimin tarafındasın, sen kimin ekmeğini yiyorsun?

Cumhurbaşkanımızı, Amerika,Almanya gezisinde yurtdışındaki vatandaşlarımız, gurbetçilerimiz Türkiye’de olduğu gibi yine bağrına basmıştır. Recep Tayyip Erdoğan’ana tüm dünyada gösterilen sevgi seli bir kez daha gösterilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tek bir derdi vardır:

O da daha modern ve daha güçlü bir Türkiye’yi kurma arzusudur. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan daha güzel ve yaşanabilir bir ülke için dertlenmiş, sessiz yığınların sesi, kimsesizlerin kimsesi olmuştur.

Tek gayesi bu ülkenin insanlarına hizmet olan ve dünyanın neresinde olursa olsun mazlum insanların yükselen sesi olan Recep Tayyip Erdoğan’a hadlerini aşarak öfkeli, uzlaşmaz, hatta diktatör diyorlar.

Peki, bu kesim Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ne yapsa memnun olacaklar? Mesela ülkenin siyasetini, ekonomisini, hatta kültür ve medeniyet kodlarını sahiplenmeyi bıraksa yeterli olur mu?

Taziye için gittiği evlerde Kur’an okumayı bırakıp, devletin o eski ve soğuk yüzünü sergilese, milletin değerleriyle devleti kaynaştırma yolunda attığı adımlardan vazgeçse yeterli mi?

Suriye’de vatanlarından olan insanları yüz üstü bıraksa, Arakan’daki Müslümanları sahiplenmese, Somali’de açlıktan karınları sırtlarına gelen insanları görmemezlikten gelse, Filistin’i yok saysa yeterli olur mu?

Onların istedikleri Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Başbakanı sus pus olsun, el pençe divan duran bir kişi olsun diyorlar.Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan asla böyle olmamıştır, olmayacaktır. Bizler de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın her daim arkasında olduk. Bu kutlu yolda asla O’nu yalnız bırakmayacağız.

Türkiye’nin yüreği 13 Mayıs’ta Soma’da meydana gelen maden kazasın yandı. 301 madencimiz bu maden kazasında şehit oldu. Yüreklerimizi dağlayan Soma faciası 80 milyonun tamamına bir kez daha millet olma şuurunu, zor zamanlarda kardeş olma, birlik olma ruhumuzu gerçekten çok güçlü şekilde hissettirdi.

Soma’da yaşanan kazanın ardından 80 milyonun yine tek yürek olduğunu, ayni, nakdi yardımlarıyla, dualarıyla Soma’nın acısını yüreklerinde hissettiklerini gördük.

Soma’daki bu maden kazasından sonra bazı çevreler yine düğmeye bastı. Sandıktan istedikleri sonucu çıkaramayanlar bu kez maden kazasından medet umdular. Bu çevrelerin ne kadar basit hesaplar içerisinde olduğunu bir kez daha gördük.

Soma’daki kazanın hemen ardından, (Somali’yi bırak, Soma’ya bak) diye insanlık dışı, insaf dışı, izan dışı ifadeler kullananlar oldu. Sanki bu ülkenin insanlarını unutanlar var, sanki bu ülkenin insanını çaresiz bırakanlar var.

Sırçalı köşklerde oturdukları yerlerde, ellerinde akıllı telefonlarıyla attıkları tweetlerle ahkam kesenler, yalan söyleyenler, provokasyon yapanlar kesinlikle havalarını alacaklar. Nitekim balonları Soma’da da söndü. Oyunları bir kez daha bozuldu.

Nasıl ki yıllar yılı topraklarımızda terör dâhil her yöntemle bizi zayıf düşürmeye çalışanların oyununu bozulduysa, bundan sonraki oyunları da milletimiz tek yürek olduğu sürece bozulacaktır.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan şimdiye kadar operasyonları hep tersine çevirmiştir, bundan sonraki operasyonları da tersine çevirecektir. Teröre ve sokağı kana bulamak isteyenlere geçit vermeden, ama kimsesizlik ve çaresizlik girdabındaki insanların elini tutarak bu oyunlar bozulacaktır.

Thor, “Bilge bir kral, asla savaş istemez. Ama her daim savaşmaya hazır olmalıdır” der. Sürekli uyanık olmak zorundayız. Başımıza örülmeye çalışılan çorapların farkında olmalıyız.

Birileri topraklarımızda başka ülkelerin istihbaratlarını ve sermaye uzantılarını arkalarına alarak operasyon yapacaklar ve Türkiye buna sessiz kalacak. Elini kolunu bağlayıp oturacak. Bizler de sessiz kalacağız. Böyle bir durum kesinlikle söz konusu olamaz. Bu millet bu alicengiz oyunlarını defalarca gördü.

Demokratik hak ve özgürlükler adına değil, düpedüz terör örgütlerinin sahne aldığı günlerde sokakları, iktidardan istediğini koparamayan sermaye ve medya gruplarına, onların tetikçilerine bırakacak öyle mi? Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan her olay karşısında takındığı tavır gibi, bu olay karşısındaki duruşu ile yine tarih yazacaktır.

 

Bu tavır neticesinde de bu millet kucaklaşmıştır, bir kez daha sımsıkı olmuştur. Bir olmuş, iri olmuş, diri olmuştur.

Türkiye’nin bu tür duruşlara, tavırlara, yol haritalarına ihtiyacı var. Yine böyle bir kucaklaşmaya, çaresizlik ve karamsarlık atmosferi oluşturup gencecik çocukları maskelerle ve silahlarla sokağa dökenlerin hesabını bozmaya ihtiyacı var.

Yoksulluğun, fakirliğin coğrafyası yoktur, mazlumun rengi, ırkı yoktur. Somali’deki insana yapılan yardımları hesap noktasına getirenler, Bosna’ya uzanan eli kırmaya çalışanlar insanlıktan bihaberdirler.

Sen bugün Bosna’nın meselesine sırtını dönersen, Arakan’daki mazlumları unutursan, Pakistan’ın yaralarını sarmazsan yarın senin meselene sahip çıkacak dost bulamazsın, kardeş de bulamazsın. Bizler öyle davranmalıyız ki, davranış biçimimiz genel kabul görmelidir.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı demek, dünyanın her yerinde Filistin davasına sahip çıkan yürekli bir ülkenin vatandaşı demektir.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı demek, herkesin sustuğu bir dönemde, herkesin sırtını döndüğü bir dönemde Suriye’deki zulme karşı çıkan, (3) milyon Suriyeli’yi evinde misafir eden büyük ülkenin vatandaşı demektir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı demek, Mısır’daki darbeye korkmadan, çekinmeden darbe diyebilen, o darbenin mağdurlarını tüm dünyada cesaretle savunabilen onurlu bir ülkenin vatandaşı demektir.

Bu durumu en güzel Mehmet Akif Ersoy özetlemiştir.

“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;

Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.”

Türkiye artık eski Türkiye değil. Türkiye kaderine mahkûm edilen Türkiye değil. Milletimiz bu değişimi gördü. Yapılan tüm oyunlara rağmen 24 HAZİRAN’DA gereken sözü bir kez daha söyleyecekdir.

Eski Türkiye yok arkadaşlar, artık yeni Türkiye var. Bu Türkiye’nin Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lideri var. Recep Tayyip Erdoğan’ın sırtını yasladığı onurlu, gururlu bir millet var. BizlerCumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında dimdik durduk ve durmaya devam edeceğiz. Doğru olanı hep alkışlayacağız.

1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

hava durumu HAVA DURUMU
anket ANKET

YENİLENEN SİTEMİZİ NASIL BULUYORSUNUZ?

e-gazete E-GAZETE
arşiv HABER ARŞİVİ
linkler LİNKLER
  • http://www.hitittv.net Çorum'un Ulusal ve Yerel
  • İnteraktif haber sitesi
  • Sondakika Çorum Haberleri
duyurular DUYURULAR
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat
sol reklam
Önce çevre
Erdoğan reklam