Hayatımız bir  satrançdan ibaret ...Uyursanız geç kalırsınız.  sinemadan aldığım sloganla köşemi yazmaya başlıyorum.

Muzaffer Külcü ve Arkadaşları ağır ceza mahkemesinden beraat etti.Hala hukukdan bahsedenler .kendilerince 
kendi mahkemelerinde Külcü'yü yargılıyorlar.Beyler Satranç oyunu bitti.Kazanan Külcü ve arkadaşları oldu.

HAYATIN SATRANÇ KURALLARINA ŞÖYLE BİR GÖZ ATALIM

Hamle yapmadığınız süre içinde kural gereği verilen zaman geçer ve oyun biter. 
Zamanı kötü kullanmaktan dolayı yenildiğinizde ‘tüh keşke?’ dersiniz ama, iş işten geçmiştir. 
Satranç kuralları herkes için aynı ve çok net görünümlü bir oyundur. Bilmeyenler oynayamaz, bilenlerse oynadıkça gelişir. 

Satranç, zeki insanların oyunudur. Asildir. Satranç.Farklı yönleriyle her zaman ve her yerde oynanabilir. 
Satrancı masa başında oynayıp zeka performansını geliştirenler de vardır, günlük yaşamındaki sosyal ilişkileri satranç gibi oynayanlar. 

Siyaseti Satranç gibi oynayıp, gerçekte kurallarını bilmeyenler en komikleridir. Bu oyunu en iyi oynayanlarsa, devletlerdir. 

Bir masa başı oyunu olan Uluslar arası ilişkiler tam bir satranç oyunudur.. 
Devlet güçleri, gizli servisler, karıştırıcılar, kışkırtıcılar, yönlendiriciler, teröristler, mafya, satılmışlar, satın alınmışlar,

Suikastlar ve de faili meçhul cinayetler arasında hamleler gider gelir. Öyle varyasyonlar yapılır ki, ortalama bir insan zekası kavrayamaz 

Senaryolar; lokal, bölgesel ve tam saha olarak düşünülür. Uygulama aşamasında geri dönüş yoktur artık ve sonuç önemlidir. 

Bir hamlenin karşı hamlesi ve sonrasındaki derinlikleri görme becerisidir yapılan.  Doğru hamleler sonunda ‘Şah’ denir rakibe. 

Karşılık veremeyen rakip Mat olur. Mat olmazsa. Kaybettikleriniz dışında elinizde kalanlar negatif güç olabilir. 

İleri düşünce yöntemleri konusunda bilgileriniz, vur-kaçta yaptıramaz onlara. Ve kaybedersiniz, Amerikanın Vietnam’da kaybettiği gibi. Ya da başka bir açıdan bakıldığında, beş yüz bin askerle girilen Irakta, düzenin sağlanamamasının getirdiği prestij kaybı gibi. 

Satrançta beraberliklerde olur. Irakla İran’ın on yıl süren savaşları sonrasında, kendiliğinden savaşı bitirmeleri gibi. İstemli ya da istemsiz beraberlikler oyunun bir parçasıdır. 

Satranç masasında oturanlar, rakiplerinin gözlerine bakmazlar. 

Bakılacak yer, oyunun oynandığı sahanın büyüklüğü ve yapılan hamlelerin neden-sonuç ilişkileridir.. 

 Matematik düşünce biçimli olarak düşünmezseniz ilişkileri ve bir kez kaçarsa gözünüzden, kaybedersiniz oyunu. 

 Satrancı spor olarak oynadığınızda sadece bir oyundur kaybedilen. İlişkilerde kaybedilen çoğu kez sevgilidir, dostluklardır. 

 Devletlerde ise, egemenliktir, vatandır.  Ülkemizde satranç oynanmaktadır. 

 Ulusal güçlerle globalciler arasında geçen mücadelede yabancıların psikolojik baskısı kendini göstermekte ve ara sıra da sahadan bazı oyun araçları eksiltilerek globalcilere destek verilmektedir. 

Ama önemli olan sayısal çokluk değildir.  Mat’lık noktada şah demeyi bilmektir önemli olan.

Oyunun kritik hamlesi geçilmiş ve şah noktasına gelinmiştir. 

Çoğu zaman oyunun bittiğini anlayamayanlar ellerini başının arasına alıp nerede hata yaptım diyerek dövünmeye başlarlar. 

Şah mat için Birkaç hamle kalmıştı , Savcı devreye girdi. Mat yaptı.