Yüsra D.Büyükcebeci

yusradbbabayigit@hotmail.com

Bilo'nun Hakkı Maho'ya Müstehak mı?

Adaletsizce yaşanan elim bir olay sonrasında zanlı kendini savunmak adına ilk şu cümleyi kurar, “….. ama hak etti!”, “Vurdum ama hak etti”, “Dövdüm ama hak etti”, “ Hakaret ettim ama hak etti”, “Sövdüm ama hak etti”, “Kaçırdım ama hak etti”, “Yaptım ama hak etti”, “Hak etti(!)”

A
a
Adalet kimine göre vicdanlarda duyulan memnuniyet, kimine göre sorgulanmayan hakkaniyet.

Kimine göre kendine dokunmayan yılanın bin yaşaması, kimine göre tükürdüğü tükürüğü yalamaması.

Kimine göre üç maymunu oynamak, kimine göre haklılığını ispat için maymun(!) olmak.

Kimine göre kendi kurduğu mahkemede kendi kalemini kırmak, kimine göre de tek kelime söz hakkı tanınmadan idam sehpasına çıkarılmak.

Kime göre adalet? Neye göre adalet?

Kime göre hak? Neye göre hak?

Adaletsizce yaşanan elim bir olay sonrasında zanlı kendini savunmak adına ilk şu cümleyi kurar, “….. ama hak etti!”, “Vurdum ama hak etti”, “Dövdüm ama hak etti”, “ Hakaret ettim ama hak etti”, “Sövdüm ama hak etti”, “Kaçırdım ama hak etti”, “Yaptım ama hak etti”, “Hak etti(!)”

Peki kime göre, neye göre hak etti?

Hakeza gerçekten hak etti diyelim, gerçek hak verici sen misin ki hakkını vermeye çalışırken haksız duruma düştüğüne bile aldırmadan arsızca hak arayışına düşüyorsun?

Bu haksız hak etmelerin sebebini sorsak gerçekten çok haklı(!) gerekçeler sunulur önümüze. “ Yalan söyledi, sövülmeyi hak etti(!)”, “Mini etek giydi, tecavüzü hak etti(!)”, “Yemeğin tuzunu çok koydu, dövülmeyi hak etti(!)”, “Muayene sırasında çok bekletti, ölmeyi hak etti(!)” (?)

Bu safsataları her duyduğumda yıllar önce acı bir gerçeği trajikomik bir şekilde gözler önüne seren “Banker Bilo” filmindeki Maho Ağa gelir aklıma. Hani her haltı yapıp yapıp da sonunda; “ Yaptım evet, yaptım da hele bi sor bakalım niye yaptım” der sürekli gariban Bilo’ya. Her defasında da kandırmayı başarır. Maho Ağa’nın çok kurnaz olduğundan mıdır, Bilo’ nun saflığından, inanmak isteyişinden midir bilinmez ama inandırır bir şekilde. Lakin o da bir yere kadar. Bilo sonunda bakar ki iyi niyetle bir yere varamıyor, o da Maho’ya onun tavrıyla cevap verir ve kazanan(!) saf görünümlü Bilo olur.

Ne Maho Ağa haklıdır, ne de Bilo yaptığı son davranışıyla. Haklıyken haksız duruma düşmektir Bilo’nun durumu. Ama seyirci “helal olsun” der izlerken, “Hak etti Maho Ağa”. Ezilenle ezenin yeri değişmiştir, ama kimse düşünmez aranan hak arayışının yolu doğru mudur diye(?)

İşte asıl meselede bu noktada. Belki gerçekten hak etti(?) Ama hak arayış yolu ve iade-i hakkın yöntemi doğru değilse hangi haktan adaletten bahsedebiliriz ki?

Ne yapılan hatalar biter, ne üretilen bahaneler, hak, hukuk, adalet kavramları bu denli küçültülmüş, içi boşaltılmış zavallı insancıkların olmayan vicdanlarına kaldıktan sonra.

Kıstas da çok basit aslında, sana yapılmasını istemediğini başkasına yapma!

Vesselam…


Yüsra D. Büyükcebeci
yusradbbabayigithotmail-com
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

hava durumu HAVA DURUMU
anket ANKET

YENİLENEN SİTEMİZİ NASIL BULUYORSUNUZ?

e-gazete E-GAZETE
arşiv HABER ARŞİVİ
linkler LİNKLER
  • http://www.hitittv.net Çorum'un Ulusal ve Yerel
  • İnteraktif haber sitesi
  • Sondakika Çorum Haberleri
duyurular DUYURULAR
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat
sol reklam
Önce çevre
Erdoğan reklam