İran Misillime olursa daha güçlü cevap vereceğiz!

Gençlerimizi Kaybediyoruz muyuz?

ÇORUM 14 Eylül 2021 23:21

Elvan Şimşek Makale / Sosyal medya hayatımızın bir parçası oldu. Çoğumuz onun başında zaman öldürüyor iken aslında o da bizleri tüketmekte. Aslında tamamen bizleri esir almış durumda. Özellikle muhafazakâr kesimin gençlerine yönelik olarak İrtibatsızlaştırma operasyonları da yeni trend...

GENÇLERİMİZİ KAYBEDİYOR MUYUZ?

Sosyal medya hayatımızın bir parçası oldu. Çoğumuz onun başında zaman öldürüyor iken aslında o da bizleri tüketmekte. Aslında tamamen bizleri esir almış durumda…

Gündemi belirlemek ve halkın, siyasetin nabzını elinde tutmak isteyen mihraklar sosyal medya aracılığı ile evlerimize girmekte kılcal damarlarımıza kadar nüfuz etmekte…

Sosyal medyayı etkin kullanan halkı ve özellikle de gençleri daha fazla etkilemeyi de başarıyor. Bu gerçeğe sırt dönüp hafife alanlar maalesef sonucuna katlanmayı da göze alacaklar. Zira sosyal medya platformlarında pireler deve olurken devler de pire olarak gösterilebiliyor. Yani algı operasyonları için biçilmiş bir kaftan sosyal medya…
Eğer bu platformda bir boşluk bırakırsanız birileri illaki bu boşluğu dolduruyor. Eğer siyaset arenasında varlığınızı devam ettirmek istiyorsanız sosyal medyada da var olmak zorundasınız.

Olmazsanız ne olur? İftira, yalan dolan içerikli bir sürü haber, tweet, çoğu photoshop ürünü fotoğraf ortalıkta gerçekmiş gibi dolanır ve siz yapmadığınız, söylemediğiniz bir şeyden dolayı suçlanırsınız ve kendinizi aklayana kadar ananız ağlar. Ama çoğu zaman bunu başaramazsınız da. Zira çamuru atan Üsküdar’a geçmiştir ki size de geçmiş olsun denir…

Algı operasyonları dedik ya...
En başta iktidarınızı ve piyasada gezen adamlarınıza karşı.

İTİBARSIZLAŞTIRMA

işlemleri algı operasyonlarının en önemli sonucudur. Örneğin yaptığınız her iş, attığınız her adım önemsizleştirilerek değersizleştirilir. Mesela salgın hastalıklara karşı yaptığınız her çalışma birkaç olumsuz örnekle itibarsızlaştırılabilir. Özellikle muhafazakâr kesimin gençlerine yönelik olarak İrtibatsızlaştırma operasyonları da yeni trend...

Bu da nedir diyebilirsiniz? İşte son günlerde üst bir akıl tarafından yönetilen ve yönlendirilen bu yeni metot, telafisi mümkün olmayan büyük gedikler açacaktır. Siyasi duruş ve fikir yapısı, Türk aile geleneğinde neredeyse genlere kadar işlemiş, nesilden nesile tevarüs eden bir yapıya sahip. Adamlar bunu çözmüş. Yani köken itibariyle sol zihniyetteki bir ailenin ferdini sağcı veya muhafazakâr bir çizgiye getirmek deveye düdük çaldırmak kadar zor. Tam tersi olarak da muhafazakar veya sağ gelenekten gelen bir ailenin fertleri de kolay kolay kulvar değiştirmiyor.

Geçmişte yaşanmış travmatik olaylar hafızalardan genlere kadar geçiş sanki. Şimdi maalesef sol cenahın gençlerinde bir çözülme gözükmüyor. Ama muhafazakâr sağ cenahın gençlerinde bir çözülme söz konusu. Şimdi bana bir dediğin bir değini tutmuyor diyebilirsiniz. Ama ben kulvar değiştiriyorlar, karşıya geçiyorlar demiyorum. Her ne kadar küçük oranlarda geçiş olsa da istatistiki olarak bu oran peki bir şey ifade etmiyor. Ancak öncelikle ailelerinin dedesinin, babasının, anasının düşüncelerinden bir kopuş başlıyor...
İRTİBATSIZLAŞTIR
Öyle bir algı operasyonu var ki: “Bunlar geri kafalı, onlar hep eskiden yaşanmış şeyler, başörtüsü mü kaldı, ne katsayısı kardeşim?” gibi bir sürü şey. Mesela, sürekli aynı adam ülkeyi yönetiyor. Değişim şart diyorlar. Ama demiyorlar ki bizim ima ettiğimiz liderin karşısında siyaset yapanların çoğu hiçbir seçim kazanmadıkları halde partilerinin başında duruyorlar ve başarısız olduklarında çekip gitmiyorlar. Oysa bu adam her girdiği seçimi kazanıyor…

İşte bir itiraz ve bir cevap…
Aileden koparılan bu gençlere empoze edilenler arasında da: “Sana bize oy ver demiyoruz ama bunlara da oy verilmez ki?”
İşte sihirli cümle bu…
Bize gel demiyorlar. Gençlerimizi her türlü fikri bağından koparıp arafa atarak itibarsızlaştırıyorlar.

HEDEFSİZLEŞTİRİYORLAR!..
Böylece salt ve çözümsüz bir muhalif çizgiye hapsedilen gençler için iki şık kalıyor.
1. Apolitik bir çizgiye itilerek seçimde sandığa gitmemek. 2. Her şeye, herkese muhalefet eden Mandra Filozofu örneğinde olduğu gibi sandığa gidip geçersiz oy kullandırmak. Eh arada kaç yıldır bunlarla yaşıyorsunuz, bir de bizi deneyin gibi masumane teklifler de olmuyor değil. Efendim gençlere eğilmek, onlara kulak vermek gerekiyor.

İşte en son üniversite sınav sonuçlarıyla yaşanan gerginlikten birkaç başlık. Sınav sonuçları açıklanır açıklanmaz haftasın kayıtların açılması. Yurt başvurularının açıklanmadan çoğu okulun aşılacak olması…

Kira bedellerinin astronomik bir şekilde yükselmesi. Peki bunları tahmin etmek için medyum olamaya gerek var mı? Önceden tedbir alınamaz mı? Okullar yurtlar açıklanıp bir haftalık bir kayıt süresinden sonra açılsa kıyamet mi kopar? Kira meselesine hala çözüm bulunamıyor ve faturayı gençler ödüyorsa daha çok algı operasyonu yeriz. Genç demek kanı gür demek, canı tez demek…
SONUÇ OLARAK BÖL -PARÇALA-YUT!..
Beyler gençlerin halinden, dilinden anlayacak yolundan, suyundan gidecek, empati yeteneği gelişmiş birilerini bu işin başına getirin de şu algı operasyonlarına karşılık verilebilsin.

Bizden uyarmak…

Elvan Şimşek / www. hitittv.net

Kaynak : www.hitittv.net

#Çorum #haber #Çorumhaber #Elvan Şimşek #makale #Gençlerimizi #Kaybediyoruz muyuz #sondakika çorum