İçindeki Çocuğu Öldürme..

Tarih: 17 Kasım 2016 09:32
İçindeki Çocuğu Öldürme..

Hani içten içe coşar ruhun, sebepsiz bir coşku kaplar yüreğini. Mutluluk sarar tüm ruhunu. Yüzüne yansır, gülücük olur hayat bulur bedende ruhun sevdası. Gülümserken bulursun kendini. Fark edince bir toparlanır, kendine gelirsin. “Gören deli zanneder” klişesine sıkıştırılmış kalıpla silersin yüzündeki gülümsemeyi, “aman görmesinler” diye. Ama coşmaya devam eder yüreğin;

Hani içten içe coşar ruhun, sebepsiz bir coşku kaplar yüreğini. Mutluluk sarar tüm ruhunu. Yüzüne yansır, gülücük olur hayat bulur bedende ruhun sevdası.

Gülümserken bulursun kendini. Fark edince bir toparlanır, kendine gelirsin. “Gören deli zanneder” klişesine sıkıştırılmış kalıpla silersin yüzündeki gülümsemeyi, “aman görmesinler” diye.

Ama coşmaya devam eder yüreğin; içindeki çocuğun zıplayışlarını durduramazsın. Durmasını da istemezsin zaten. O ne kadar mutluysa sen de o kadar mutlusundur. Ara ara konuşurken bulursun kendini içindeki çocukla. Dertleşirken, dert yanarken…

Ona buna sırdaşım, dersin de aslında tek sırdaşın o çocuktur. Seni sırtından vurmayacak, sebepli sebepsiz seni terk etmeyecek, ölene dek yanında olacak tek sırdaşın… Kendinden bile bıkıp hayata küstüğünde elinden tutup seni sarsan, kendine getiren, ayağa kaldıran en yakının.

Hayata karşı büyüyüp olgunlaşırken, onun büyümesini istemeyen yine sensindir. Yaşın kaç olursa olsun ihtiyacın vardır içindeki çocuğa. Hep çocuk kalmasına, seni genç tutmasına.

Arada bi dürter seni. Olmadık şeyler yapmanı ister. Hani zillere basıp tam kaçarken yakalanınca “ ben basmadım, çocuk basmıştır ” deyip de, etrafta çocuk göremeyenlerin “hangi çocuk” sorusuna “içimdeki çocukkk!” diye bağırasın gelir avazın çıktığınca. Yapsan deli derler elbette. Zoraki sığdırıldığımız kalıplara sokulmaya çalışılan “yaşımızın gereği” diye bir gerçek(!) vardır, anlamsızca.

Hangi yaş? Neyin gereği? Kim belirler ki kimin hangi yaşta neler yapıp, neler yapamayacağını? İnkâr edebilir miyiz; hep içimizde yaşattığımız, bile isteye büyütmediğimiz içimizdeki çocuğun varlığını? Yok saymakla yok olur mu, ya da yokmuş gibi davranmayla, etrafa olgun görüneceğiz edasıyla…

Büyütmeyin içinizdeki çocuğu. Bırakın ne istiyorsa yapsın. Çocuk sonuçta, çocuklar kötülük nedir bilmezler ki. Masum kalan tek şeydir onların dünyası. Kırmayın, üzmeyin onu. Hele ki başkaları uğruna aslaa…

Ertelemeyin isteklerini . Yapın ne istiyorsa. Kim demiş yağmurda şemsiyesiz doya doya ıslanarak yürünmez diye? Kim demiş sokak ortasında elma şekeri yenmez diye? Kim demiş, kimler demiş?

Bu “kim demiş’ in” yakın akrabası var bir de “ne derler” diye. Yapmak isteyip de yapamadığımız, içimizdeki çocuğu ha bire kırdığımız “ne derler”. Sahi ne derler?
Ne derlerse desinler. En kötüsü deli, derler. Aklını kaçırmış, derler. Bu yaşta yaptığına bak yakışıyor mu, derler. Derler de derler. Ama çok geç olduğunda sadece “öldü” derler. Varsın deli desin diyen de, içinizdeki çocuk hiçbir zaman demesin “sen yaşarken ben çoktan ölmüştüm” diye…

Vesselam…

Yüsra D. BÜYÜKCEBECİ

https://www.hitittv.net/makaleprint/icindeki-cocugu-oldurme---2/