Gerekirse Anadolu’yu yeniden fethederiz

Kategori: Politika - Tarih: 24 Mart 2013 22:07

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, Çorum Ülkü Ocak'ları’nın gecesinde yaptığı konuşmasında, tamamen Türk Kültürü ve değeri olan Nevruz’un, bölücü odaklarca sahiplenilmeye çalışıldığının altını çizerek, çözüm sürecine ilişkin eleştirilerde bulundu. Kılavuz, “AKP’nin çözüm süreci, çözülme sürecine dönüştü.” dedi.

Konuşmasında, hükümete yönelik eleştirilerde bulunan Olcay Kılavuz, ayrıca üniversitelerde baş gösteren olayları kınayarak, ülkücü gençlere idital çağrısında bulundu ve ülkücü gençlerin türlü oyun ve hilelerle eğitim hayatlarının önüne set gerilmeye çalışıldığını ifade etti.

 

Türk Milleti’nin sürece yönelik eleştirilerini ve tepkilerini hafifletmek için hükümet tarafından süslü laflar edildiğine işaret eden Kılavuz, “Türk milletinin sürece yönelik tepkisini azaltmak adına süslü sözlere başvurulmaktadır. İnsanlıktan nasibini almayan caniler, masum birer özgürlük savaşçısı olarak sunulmaktadır. Ama ne yaparlarsa yapsınlar yüce milletimiz bu alçak senaryoya fırsat vermeyecektir. Türk milliyetçileri ülkemizin bölünmesine asla seyirci kalmayacaktır. İyi bilsinler ve hissetsinler ki bozkurtun nefesi her an için enselerindedir.” dedi.

 

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, konuşmasını şöyle devam ettirdi. “Milletleri millet yapan onların manevi değerleri ve bütün kültür unsurlarıdır. Bu tür kültür unsurları olmadan milletlerin ayakta kalması, varlığını devam ettirmesi mümkün değildir.  Kültürünü bilmeyen ve onu muhafaza edemeyen milletler hızla kendilerine yabancılaşmaktadır. Kültürümüzün önemli unsurlarından birisi de, doğanın tüm güzellikleriyle birlikte canlandığı Nevruz günüdür.

 

‘Nevruz Türk’ün gönlünde yatan bağımsızlık iradesinin adıdır’

 

Nevruz; Türk milletini birbirine bağlayan, kenetleyen önemli bir değerdir. Atalarımızın ayak izlerini bıraktığı, at koşturup kılıç kuşandığı, Türk dünyasının kuzeyinden güneyine, batısından doğusuna, bu engin coğrafyada yaşayan Türk varlığının yaygın olarak kutlandığı bir bahar toyudur. Nevruz, Türk'ün gönlünde yanan istiklal ateşinin demirden dağları erittiği iradenin adıdır. Kabına sığmayan Türklüğün dağı eritmek için yaktığı büyük ateş, cihan mefkûremizin yönünü de aydınlatmaktadır.

 

Binlerce yıldan beri hiç sönmeden yanan bu ateş,gelecekte de kıvılcımlarından binlerce gönlü tutuşturarak ortak kültür ocağında binlerce ruhu ısıtacaktır. Binlerce yıl önce Türkün sinesinde tutuşan bu ateş ebediyete kadar yanmaya devam edecektir.

 

‘Hain odaklar Nevruz’u sahiplenmeye çalışıyor’

 

Ancak ne acıdır ki, Nevruz, ülkemizde bazı hain odaklar tarafından sahiplenilmeye çalışılmaktadır. Bölücü hainler,  karanlık emellerine Nevruz'u alet etmekte, bu güzel günü, kirli fikir ve tavırlarıyla lekelemektedir.

 

Dün Diyarbakır'da yaşananlar Nevruz'un anlamına ve önemine gölge düşürmüştür. Binlerce insanın katili olan İmralı canisinin posterleri, ve ayrıca devletimize ve milletimize yönelik tehdit, ima ve kinaye içeren pankartları, büyük bir üzüntü ve ibretle görmüş bulunmaktayız.

 

Türkmen beyi Uzun Hasan'ın baş şehri olan kadim Türk toprağı Diyarbakır, ihanetin acı çığlığı ile sarsılmıştır. Bu ihanet hareketinin sergilenmesinin altında hiç şüphesiz ki AKP iktidarı vardır. Bugüne kadar ülkemiz hiç bu kadar küçük düşürülmemiştir. Aziz milletimizin varlığı bu denli ayrıştırılmamıştır. Devlet geleneğimiz hiç bu kadar zedelenmemiştir.

 

‘Sözde çözüm süreci, çözülme sürecine döndü’

 

AKP iktidarının başlattığı "sözde çözüm süreci" tam bir çözülme süreci olmuştur. Bir takım medya kuruluşları ve sözde yazarlarda bu ihanet sürecine masumiyet kazandırmaya çalışmaktadır.

 

Türk milletinin sürece yönelik tepkisini azaltmak adına süslü sözlere başvurulmaktadır. İnsanlıktan nasibini almayan caniler, masum birer özgürlük savaşçısı olarak sunulmaktadır. Ama ne yaparlarsa yapsınlar yüce milletimiz bu alçak senaryoya fırsat vermeyecektir. Türk milliyetçileri ülkemizin bölünmesine asla seyirci kalmayacaktır. İyi bilsinler ve hissetsinler ki bozkurtun nefesi her an için enselerindedir.

 

‘Gerekirse Anadolu’yu yeniden fethederiz’

 

Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'nin de dediği gibi " can feda olsun, gerekirse Anadolu'yu yeniden fethederiz." Hükümetin açılım politikalarından güç alan terör uzantıları birçok üniversitemizde ülküdaşlarımızı hedef alan saldırılar gerçekleştirmektedir. Okulla alakası olmayan bu terörist adayları,  ülküdaşlarımızın eğitim hayatlarını engellemek için her yola başvurmaktadır.

 

‘Ülkücüleri olaylara alet edemezler’

 

Tüm uyarılarımıza rağmen ne yazık ki üniversite yönetimleri de bu hainlere gereken müdahalede bulunmamaktadır. Ülkücü öğrencilere yönelen bu saldırılar, bizleri kavgaya ve ülkemizi sonu belli olmayan bir kaosa sürüklemek için maksatlı ve sistemli bir şekilde yapılmaktadır.

 

İtidal ve uyanıklık çağrısı yaptı

 

Amaçları ülkücülerin halk nezdinde itibarını düşürmek, milliyetçi öğrencilerin ise okullarıyla olan bağlarını kesmektir. Elbette tüm ülkücülerin kendisini savunma hakkı vardır ve gerektiğinde bu hakkını kullanmalıdır. Ancak ülkücü gençler hiçbir zaman kavganın başlatıcısı olmayacaktır. Tepkilerimizi hukuk çerçevesi içinde vermemiz gerekmektedir. Provokasyonlara ve kumpaslara karşı son derece uyanık olunmalıdır.

 

Bizden görünüp bizim kuyumuzu eşmek isteyenlere asla müsaade edilmemelidir. Birlik ve beraberliğimizi sağlamak, disiplinli ve ölçülü hareket etmek zorundayız. Buradan tüm yetkililere bir kez daha seslenmek istiyorum, Kurt ile çakalı ayırt edecek kadar öngörü sahibi olunuz. Milliyetçi öğrencilerle bölücüleri aynı kefede değerlendirme gafletine düşmeyiniz. İlim yuvalarının terörist barınağı haline gelmesine seyirci kalmayınız. Aksi takdirde ne makamlarınızın ne de kişiliklerinizin hiçbir kıymeti kalmayacaktır.

 

‘ülkücülerin iktidarı Türkiye’nin baharı olacak’

 

Bu vahim tablo içerisinde çaresiz bırakılmak istenen,  yalnızlaştırılmaya çalışılan Türk Milleti;  hapsedilmeye çalışıldığı Ergenekon'dan çıkış yolunu;  Bilge lideri Devlet Bahçeli ve onun izini  takip eden yüz binlerce Ülkü Ocaklı Türk Gencinin kararlı ve azimli mücadelesinde bulacaktır.  Elbet bu kışı nihayete erdirecek bir bahar vardır. İşte ihanetin noktalanacağı o gün bizim gerçek Nevruzumuz, kutlu dirilişimiz olacaktır. Nasıl ki gecenin ardından gündüzün geleceği aşikârsa, kışın ardından da baharın geleceği aşikârdır. Türk Milliyetçilerinin iktidarı Allah'ın izni ile Büyük Türk Milletinin yeni baharı olacaktır.

 

Türk Milleti, Ergenekon'dan demir dağı eritip çıktığı gibi, karanlık geçen on iki yıllık kara kıştan da çıkacaktır. 12 yıl boyunca kartopu misali büyüyerek haddini aşan AKP, işte bu baharın gelişiyle erimeye başlayacaktır.   Ümidinizi kaybetmeyiniz.”

 

Kaynak : Hakimiyet

https://www.hitittv.net/haberprint/gerekirse_anadolu_yu_yeniden_fethederiz.html-1519.html